15 Aralık 2010 Çarşamba

Bir garip kız..


Evlenmek istiyorum programlarından birinde Neslişah adında bir kız tanıdık..Belki sizde görmüşşünüzdür,beni hayrete düşürdü..Çok zayıf, üzüm gibi güzel gözleri olan çok güzel,kara bir kız...

Kız adanadan gelmiş 18 yaşında iki nikahsız birliktelik yaşamış ,bir kız bebeği var.Neden dediler,bu yaşta iki evlilik..

Annem verdi dedi 14 düm daha ,2 sene felan kalmış onda, adam geri göndermiş..

İkinciye kendim kaçtım dedi sevdim ..ama beni bir yıl sonra istemedi ,çok dövdü beni dedi..çocuğuda istemedi ama oldu işte.çocuğa annem bakıyor,buraya evlenmeye geldim...

Sunucu bayan çok gençsin dedi..sen oku ne mezunusun dediler,hiç okumam yok dedi..

Hiç mi dediler evet dedi..

Yardım edelim sana dediler,çalış ve oku...

Hayır dedi, ben bana yardım etmeye çalışanları gördüm. göstermelik oluyor, sonra ne halin varsa gör diyorlar. yada karşılık bekliyorlar...Ben çocuğuma süt almak için çalıştım,barlarda çalıştım hatta ,beni çok kullanan oldu dedi..ağladı ,ağladı..

Tamam dediler..ama kendi başına iş yapma biz araştıracağız,sana en uygun olanı bulacağız..

Adaylar çıkmaya başladı..İlk gelen aday heyytt dedi .20 yaşında yakışıklı bir delikanlı..gaza gelmiş.Ben dedi onu kanatlarımın altına alacağım,seni kimse artık ezemez,ben varım artık dedi ben..

Başka adaylar da geldi..hepsi birer kahraman misali kimisinin babası bağlandı ben üstünden kuş uçurtmam dedi..Kimisi dedi biz onu evladımız olarak alacağız garip sefalet çekmiş..

Neslişah gün geçtikçe daha güzelleşti,daha kendine güvenli oldu abiyeler felan giymeye başladı,gelen taliplerine hafif burun kıvırmalara başladı..

Bir talibiyle görüşürken,kadınlardan biri patladı...

O dedi kimseyi beğenmez,o çok yalancı biri ,okumasıda var bütün gün elinde telefon mesaj yazıyor..başka biri daha atladı,o ikl talibini istiyor boşuna uğraşıyorsunuz..
kadınlar dör bir yandan atladılar,bizi dinlemiyor şunu yapma bunu yapma diyoruz , süslenme diyoruz ama çok asi..

İpler koptu...

Neslişah karışmayın bana dedi..bana ablalık değil yaptığınız yol öğretmeye çalışıyorsunuz..ben yol bilmeyecek kadar aptalmıyım..siz beni ezmeye çalışıyorsunuz..Ben aciz im ya siz beni kullanmaktan hoşlanıyorsunuz,herkes bir ders varmaya çalışıyor.ben ders almaya gelmedim evlenmeye geldim..

Karşılıklı hakaretler ,ağlamalar ..

ertesi günlerde neslişah pezmure bir halde çıkmaya başladı makyajsız..ağlamış gözlerle.

Öbür adaylarını iştemedi,ilk adayını sevdiğini söyledi.ama o atıp tutan ilk delikanlı ailem arık istemiyor dedi alamam..

Neslişah hemen öbür taliplerine yöneldi,ama onlarda tek tek ayağını çekti,bizi dedi, bir tanesi hiç adam yerine koymadı gözü yükseklerdeydi şimdide ben istemiyorum..

Kaldımı orada en zor olasılığı olan bir talibine bile kendini kabul ettiremedi..Neslişah döndü kadınlara yaptığınızı beğendinizmi,şimdi kına yakın dedi..

Abisini buldular ..üvey miş görmüş televizyonda,gelmiş sarıldılar,ağlaştılar..onun dramı daha kötü esas onun herşeye ihtiyacı varmış ama kardeşine baba olmak için gelmiş..kızın anneside abinin teyzeleride akrabalarıda getirme dediler ama o hayır dedi bir ekmeği paylaşacağız...

Abisiyle gittimi bilinmez ama bir garip kızdı neslişah.asi ,cahil,çok zeki,planlı,artniyeli,saf,hırçın,inat,çok büyük aynı zamandada alçak hayalleri olan..karma karışık bir kızdı ..bir kocam olsun bana sahip çıksın yeter dedi,ama yakışıklı olsun varlıklı olsun istedi,geçmişimi yüzüme vurmasın dedi..istedide istedi..

9 altın istemem dedi illada 10 olacak ama o 9 uda kaybetti...

14 Aralık 2010 Salı

Yıkım...


Haberleri seyrediyorum..Gecekonduları yıkılan ailenin dramına duyarsız kalmak mümkün değil.

Tamam gecekondular yasal değil ,güzelim İstanbul yer gök bunlarla doldu berbat hale getirdiler ..ama kış vaktinde yaka paça dışarıya atmak çözümmü..evden kadınların çığlıklarıyla, gözyaşlarıyla,yalvarmalarıyla,polisin coplarıyla olmasımı gerekiyor...

Bunun başka bir çözümü yokmu...

Koskoca devlet buna çözüm bulamıyormu..

O çocuk seyreden çocuk annesine ninesine copla saldıran polislere artık ne türlü duygu besleyecek,büyüyünce polismi olmak isteyecek yoksa asi mi olacak..

Yok yakıştıramıyorum ..bu havanın zehir gibi olduğu günlerde ,insanların sokağa atılmasını ,bu devlete yakıştıramıyorum...

Annemin öğütleri...


Anneciğim...Anladım anneciğim..

Büyürken bana sağlıklı beslen ki ileride sağlıklı bir bünyeye sahip olup çocuklarına koşturmaya halin olsun derdin anladım Anneciğim haklıymışşın...

Dik dur kamburun çıkmasın,dik bir omurga en güzel fizikten daha güzel derdin..haklısın anneciğim..kızıma söylüyorum bende ama benim seni dinlediğim gibi dinlemiyor içim acıyor anneciğim..

Arkadaşlarını iyi seç derdin ..onlara gereken değeri ver dinle..ama seviyeyi koru ,son söylenecek olanı söyleme ..bazı sırlar insanın içinde kalmalıdır..en iyi arkadaşın bir gün o sırlarınla senin kabusun olabilir..haklısın anneciğim...

Ailenin içine başkalarını sokma derdi..evleneceğin adamı başkalarına fazla övme,onlarla çok yakın tutma haset duyan olabilir ,özel hayatını kimseyle paylaşma..haklıydın anneciğim,bende kızıma anlattım..bazılarını yaşayarak öğrendi...

Büyüklerine zaman ayırmaya çalış derdin,onları ara sor ,onların hayır duasını almaya çalış,zaman okadar kısa ki onlar elinden birgün uçup giderler sen de onların yaşına gelirsin içinde pişmanlıklar kalır derdi..Haklıymışşın anneciğim büyüklerimi kırmamaya çalıştım ama keşke daha çok ilğilenebilseydim,şimdi hiç biri yok..kızım daha farkında değil ,anlatıyorum ama büyükleri hep öyle kalacak sanıyor..

Vardan yoktan anla kızım derdin ,her ana baba evladının eksiği kusuru olsun istemez,ama bazen imkanlar yetmez isteklere..olana sevin ,olmayana dövünme derdin..haklısın anneciğim.

Bizler sizin iyiliğinizi isteriz kızarızda çoğu kez ,ama evladın diklenip anasına babasına kötü söz demesi ,içimize ok gibi saplanır..haklısın anneciğim...

Haklısın anneciğim herşeyde haklısın..bizler şimdi ana babayız..seni daha iyi anlıyorum,bende aynılarını anlatıyorum,çağ nekadar değişsede bazı şeyler hiç değişmiyor...

13 Aralık 2010 Pazartesi

Kıskançlık...


Burcu ile Alp aynı işyerinde çalışmaya başlayınca kısa bir flörtten sonra evlenmeye karar vermişlerdi..

Burcu kıskanç bir yapıya sahipti..alp in onu bir gün başka bir kız için bırakacağı düşüncesini atamıyordu içinden..Nişanlılık süresi kısa tutuldu,burcu zaman zaman alp in canını burnuna getirdiği oldu ama alp bunu büyük bir sevginin belirtisi olarak gördü önemsemedi..

Düğün zamanı yaklaştıkça telaşeleride arttı ev tutuldu,eşyalar yerleşecekken karşı komşularının güzel kızıyla karşılaştılar,gülümseyerek onlara hoş geldiniz,hayırlı olsun dedi..

Alp sanki kızın içine düşmüştü ,onun gözlerinin içine nekadarda çok bakmış ,ona kendisine gülmediği kadar gülümseyerek hoşbulduk demişti...

Burcu ,boş evde yalnız kaldıkları anda çıldırmıştı..bağırdı çağırdı..ağladı ...

Alp ne yapacağını şaşırmıştı,yanlış anladığını,onun daha bir çocuk olduğunu,nezaketen olduğunu anlatmaya çalıştı ama burcu dinlemiyordu..

Alp seni inandırmak için ne yapmam lazım diye sorduğunda..Evden vazgeçelim dedi..ben bir kere bu kızdan huylandım,rahat edemem,burnumuzun dibinde olmasını istemiyorum..başka eve bakalım dedi..

Başka bir ev bulmaları hiç kolay olmamıştı.üstelik düğüne bir hafta kala,ufak tefek tartışmaları oldu ama alp sabrı sayesinde
bunları aştı ..

Düğün günü gelmişti,burcu gelinliği içinde çok hoş olmuştu,salona alkışlar içinde girdiler ve ilk daslarını birbirlerinin gözüne bakarak yaptılar..

Nikah kıyıldı ,pasta kesildi..sıra tepriklere gelmişti..

Akrabalar,komşular,iş arkadaşları tek tek iyidilekleri eşliğinde takılarını taktılar..

Uzunboylu sarışın bir kız alp in boynuna sarılıp,bizim yakışıklıyı sonunda kaybediyoruz demek ,ama bizi unutmak yok arada buluşalım eski günleri yad edelim tamam mı dedi..

Burcu nun suratı hemen asılmıştı..Alp üniversiteden arkadaşım eyşan dedi ,iyi kızdır benim en yakın arkadaşımla çıktılar uzun süre ,evlenecekler diye bakıyorduk ama olmadı dedi..

Bütün akşam boyunca burcu kızdan gözlerini ayırmadı,alp nekadar yakın davranmıştı ona düğün onun düğünüydü bu kızın ne işi vardı..

kız alp e elini uzattı ,burcuya baktı..müsadenle dedi senin eşin artık ama benim hala en iyi arkadaşım .bir danslık onu senden alıyorum..

Alp ne yapacağını bilemedi anlamıştı burcu çok fena bozulmuştu,bide dans ederse felake olurdu,ama ne yapabilirdiki..dansa kalkmasa arkadaşı yanlış anlayacaktı..

Dans ın yarısında alp müsade istedi,burcunun yanına gitti.Burcu bütün gece surat astı,alp in bütün ısrarlarına rağmen dans etmedi yerinden kalkmadı...

Düğün bittiğinde gelin arabasıyla evlerine girdiler,yalnız kaldılar..

11 Aralık 2010 Cumartesi

Kabuk meselesi...

TV seyrediyorum...son günlerin gündemini çok meşgul eden üni li gençler..soruyorlar ,,okullarla ilgili konu..

İzmir ,9 eylül kampüsündeler...nasıl diyorlar burda okumak ,hayata dair neler öğrendin..

Sakallı bir genç..Oyunculuk okuyor...

Burada olmak harika ...sahil harika...kızlar harika..en önemlisi ailemin bana öğrettiklerinin doğru olmadığını öğrendim mutluyum....

Ne mutlu değilmi ...ailesi bu çocuğa hiç bir şey öğretememiş, çocuk üni görmese cahil kalacakmış.....Nede olsa oyunculuk okuyor,gerçeklerden bihaber...

Yazık ..ailenin emeklerine yazık..civciv çıktığı kabuğu beğenmezmiş yaa.

10 Aralık 2010 Cuma

Boluda karlı bir gün ve kestaneler...


Bu sabah kocaelinde fırına olduğunu öğrendim hava çok soğukmuş eşim aradı orada kar varmı diye ,hayır dedim biraz yağmur var hava iyi..

öğleden sonra yağmur kara dönüştü...camdan uzun süre seyrettim öyle güzel yağdı ki...

Sobam yanıyor..üstünde çaydanlığım cızıldıyor..

Canım kestane istedi..eşim almıştı biraz sağ olsun..onları koydum üstüne öyle güzel açıldılarki..mis gibide koktular..darısı herkesin başına..ama ne yazık ki çoğu evde dogal gaz var artık..çok rahat ama soba gibiside yok..ben sabahtan üstünde barbunya pişirdim ,sanki lezzetide farklı oluyor..

Bahçedeki güllerin üstünde bile kar var...Çok şükür herşeye ..hayat çok güzel..karnın toksa ,sağlığın yerindeyse,sevdiklerinin de rahatı iyiyse ..daha ne ister insan..

Bizler ve onlar...

Yaklaşık 15 gün oldu evimize döneli..artık burayada evimiz diyoruz,hem alıştık hem alışamadık..Çok yalnız, çok sakin günler geçiriyorum.Kafamı dinlendireceğim günler isterdim öyle çok dinlendiki sanki sanki bomboş bir kafam var..kızım ın arada bir depresyona girip beni çıldırtması,beni canımdan bezdirmesi,olmayan kafamın içinde ateşler çıkmasına sebep oluyor...

O alışamadı,belki başka türlü düşünüyordu üniverste hayatını...yada alıştığı yerlerden farklı.

Buralar ,çok güzel ,çok sakin,hiç bir karışıklığı gürültüsü patırtısı olmayan,herkesin birbirine saygısı olan ,istersen sabahın 3 ünde yada 5 inde sokaga çık,kimse neişin var demez ,kapın açık kalsa korkmazsın.

Biz anne kız ,buraya geldiğimizde tedirginliklerimiz vardı,aynı zamandada özlemlerimiz...canımız ne isterse onu yapacaktık,akşam yürüyüşlerimiz olacaktı..canımız dışarıda yemek isterse çıkacak ,ne istiyorsak onu yiyecektik.isediğimiz saatte yatıp kalkacaktık,arkadaşlarlarıyla gezecekti,birçok yeni arkadaşı olacaktı,onları eve çağıracak onlarla yemekler yapacak,müzik dinleyecekler,ders çalışacaklardı..ben bol bol nakış işleyecek,resim yapacaktım..

Ben ne bir sayfa resim yapabildim,nede bir iyne dürttüm...kızım ders çalışıyor geç yatıyor,bende geç kalkmaya başladım,sobayı yakıyorum,kendime çay yapıyorum televizyonu açıyorum,temizlik yapıyorum,bazen markete çıkıyorum yemek yapıyorum,akşam oluyor,,haftada 3 kere genelde dışarıya çıkıyoruz..

Kızım ilk hafta çok arkadaş edindi..ama çoğunu zaman içinde eledi..eve davet etti bazılarını..daha sonra birkaçını davet etti...şimdi sadece iki tanesini binde bir çağırıyor...

Arkadaşlıkların üniversitede farklı olacağını , artık yetişkin insanlar olacağız,daha dürüst arkadaşlıklar olur diye düşünüyordu..ama bencil olanlar ,yine bencil..evin varsa sana yamananlar,senin hayatın daha rahat diye kıskananlar daha fazla oluyor...

Hafta sonlarında erkek arkadaşlarının evlerine gidiyorlar bazıları normal aile gibi yaşıyor,bunu da normal karşılıyorlar,biz buğüne bügün üni yi kazanmış ve okuyan bireyleriz,kendi kararımızı veririz diyorlar,büyümeyi bu şekilde sanıyorlar,kızım eleştirdiğinde yada büyümenin bu olmadığını söylediğinde ,sen annenle yaşıyorsun daha diyorlarmış...

Kimse kimseye karışamaz..bizede eleştirmek düşmez ama ..arkasındaki tehlikeleri görmüyorlar..her yıl yaklaşık 5 bin kızın hamile kalıp bunların3 bin kadar ının kötü şartlarda kürtaj olduğu tespit edilmiş...

Gencecik hayatların tükenişi,ve en önemlisi ailelerin umutları ve emeklerının tükenişi...

Bir genç kolay okutulmuyor..Eşim bize ayda 1000 lira veriyor..hafta sonları gelip yine ihtiyaçlarımızı alıyor..odun kömürümüzüde alıyor..ama ay sonunu yinede zor getiriyoruz...

Ya daha zor şartlarda çocuğunu okutanlar..ALLAH güç kuvvet versin..çocuklarınada akıl fikir...