8 Ağustos 2011 Pazartesi

Büşra.son

Büşra nın ilk ayları fena gitmedi..

Bir öğleden sonrası bahçede oturuyorduk hep birlikte.Büşra kaynanasından bahsediyordu,sevmiyorum diyordu onu ..bana habşre iş buyuruyor....

Buşra nın anneanesi kızacağına,pohpohladı onu.Yapma dedi,kalksın kendisi yapsın seni onlara hizmetçimi verdik.At gibi ka.ı,o daha sana hizmet etsin.Çirkin oğullarına kız verdik seni tepelerinde taşımaları lazım..

O günden sonra hep huzursuzlarından bahsetti..

Anneanne hiç sevmiyordu damat ını .karga diye bahsediyordu ondan.Bir zaman sonra,büşra da öyle bahsetmeye başladı, hiç sevgisi yok gibiydi.

Şiddet başladı aralarında..Hamile olduğunu öğrendi..geri geldi,boşanmak istedi..

Bir ay kadar kaldı dede evinde.Annesi boşanmasını istedi,çocuğuda aldırmasını...

Buşra çok düşündü,kıyamadı..Kocasının geri dön çağrısıyla gitti..

Kızı oldu,iki yıl sonrada oğlu..

Kocasından hep nefret etti.yüne bakmak istemiyorum ,miğdem bulanıyor diyordu..

Hastaneye yattığını öğrendik..

Panik atak mış ileri derecede...

Doktor üstüne gitmeyin demiş,istediğini yapsın.eleştirmeyin,bağırmayın.Kalp krizini tetikleyebilirmiş...

Birkaçyıl önce dikkatimi çekmişti...Çok fazla telefonla meşguldü,devamlı mesaj yazıyordu,eyvah demiştim...

Kocası bir sevgilisi olduğunu öğrenmişti...

Mustafayla görüşüyordu.Pişman olmuştu,kocanı çocukları bırak bana kaç diyordu.Onunda vardı iki çocuğu...

Kıyametler koptu...Kocası ,çocuklarla beraber bıraktı gitti...

Aradan birkaç hafta geçti.evde yengeler vardı kalabalıklardı.sığamadı orda..Annesinin evine gitti,ordada babalık çocukları istemedi..

Geri döndü.Kızı yaşıtlarından çok küçük görünüyordu,gelişim bozukluğu varmış.okumasıda geriydi..

Onun tedavisiyle ve kendi hastalığıylada uğraşıyordu...

Şu anda 32 yaşlarında,güzel ama yorgun mutsuz bir kadın..

Ben onun mutsuzluğunun sebebi olarak ailesini gormüşümdür..Cıvıl cıvıl sevgi dolu bakan bir çocukken ,aşırı baskıyla ve yasaklamalarla ,şiddetle onu hizaya getirmeye çalıştılar..ne çocukluğunu yaşamasına nede genç kızlığını yaşamasına izin verdiler..

Komşuya gelince...iftira atan ,yeren komşu...İki kızıda mutsuz ve hasta .biri ileri derecede şeker,biride böbrek hastası.ikisininde eşleri bıraktı anne evine ..

Duyduğum doğruysa,mustafa da mutsuzmuş ve rusyaya çalışmaya gitmiş daha dönmemiş..

20 Temmuz 2011 Çarşamba

Büşra..3

Büşra ,karşı komşunun düğününde tanıştırıldı mustafayla..Mustafa onu görmüş beğenmişti.Düğün sahibinin uzaktan akrabasıymış..Onlarında araya girmesiyle tanıştılar,annesininde onayıyla arkadaşlığını kabul etti..

Düğünün ertesi gününde geldi ,bir saat komşuda görüştüler sonra gitti.telefonda konuştular,mektup yazdılar..Askere gitmeden anneanneye göstermeden,birkaç kez daha görüştüler..

Mustafa askere giderken,ikisininde yüreğinde aşk çoktan büyümüştü..Gözyaşları içinde ayrıldılar.Büşra iki günde bir, askeriyeden onu arıyordu bazen annesinin evinden bazende anneannesinin evinden...

Bir günü hiç unutmam..Öyle bir telefon faturası gelmiştiki kıyametler kopmuştu,annesi sessizce ödedi kızını savundu..

İzne geldiğinde görüştüler,kendi aralarında söz kestiler..

Anneanneye söylediklerinde ,resmen nişan olmazsa bu iş olmaz dedi,görüşemezler..

Mustafa başını kapatmasını istedi,ailem kapalı seni istemezler sonra dedi,büşra kapandı.Çeyiz hazırlıklarını hızlandırdı,ailesinin askerden sonra onu isteyeceğini söylüyordu..

Askerliği bittiğinde birkere daha görüştüler,sonra haber alamamaya başladı buşra..

Buşra birgün onu aradığında,telefona kızkardeşi çıktı..Abisinin nişan hazırlığı yaptığını,onu istemediklerini,niye hala daha arayıp durduğunu gibi birsürü hakaret duymuş..

İnanamadı..Ağladı ,bağırdı...Tekrar tekrar aradı...Mustafayla konuşana kadar durmadı.

Onu dinlediğinde inanmak istemedi..Evet dedi başkasıyla nişanlanıyorum,ailem seni onaylamıyor.Seni araştırmışlar,komşun senin hakkında kötü şeyler söylemiş.Annem seni asla almayacağını söyledi,beğendiği kızı almazsam bana hakkını helal etmeyeceğini söyledi..Beni unut dedi ve kapattı telefonu.

Büşra ilk krizini ozaman geçirdi..Saçlarını yoldu. kökünden kopartıyor,kendini ordan oraya atıyordu.

Başa çıkamadılar,hastaneye götürdüler.Sakinleştirici iyne yaptılar.Doktor bile şaşırmıştı,ne oldu bukadar dedi cenazenizmi var..

Günlerce yattı..

Haftalarca konuşmadı,sudan başka birşey ağzına koymadı..

Söyleyen komşuyu buldular.yan komşularıbuşrayla yaşıt kızları olanmış.
Çok büyük kavga ettiler..Büşra lanetler okudu onlara,beddualar yağdırdı...

Mustafanın düğün tarihini öğrendi..

Birilerinin onu istediğini öğrendi,gelsinler dedi hemen...

Geldiler ,evet dedi..hemen düğün olsun...

İnanamamıştım çocuğu görünce..

Kısa ,islikara,çenesi ve burnu uzun biriydi..

Az konuşuyor genelde surat asıyordu..

Öyle varlığı felanda yoktu..

Bu çocuğa neden evet demişti..

Çok ikna etmeye çalıştık,ama dinlemedi..

Mustafa nın düğününden önce evlendi..

Arkasından yaptığı hataya ağladığımı hatırlıyorum..

O öyle güzeldiki..Yanındakide çirkin kurbağa..Ama yüzlerce kez öpsen bile prens e dönüşmeyecek bir kurbağa..

18 Temmuz 2011 Pazartesi

İsteyip başarmak..


Vallahi de oldu,billahide oldu...15 gün önce dedi ben manken olucam aney.

Cuma günü başvurduğu erberk ajans a bugün kabul edildiğini bildiren mail geldi ayrıcada telefonunada mesaj..

Bir hafta içinde ajans'a çağırıyorlar,sözleşmeyi imzalayacak ve profesyönel fotolar çekilecekmiş..

Bu kızdan korkulur,kafasına bişeyi koymasın.4 ay önce 15 kilo fazlası vardı,şimdi kayıtlı bir manken oluyor..

İyide babamıza ne diyeceğiz...

13 Temmuz 2011 Çarşamba

Büşra 2..

Büşra 15 yaşına kadar her türlü isteğini bağırarak,ağlayarak ve dayak yiyerek elde etmeye çalıştı.

Ev işlerine yardımcı oluyor,mahalle kadınları arasında dedikodu kazanının içinde hayatı şekilleniyordu.

Komşunun iki yaşıt kızları vardı kendisiyle,onlarla yakındı.Onu bir akşam üstü, benim bir aralar gittiğim ehliyet kursundan tanıdığım bir çocukla gördüm.Kursun haylazı ve çapkın çocuğu Ahmet ti.Her mahalleden bir kız tavladığıyla övünürdü..

Büşraya sordum o kimdi diye..Sevgilim dedi,adı Ahmet..

Ben onu zaten tanıdığımı söyledim.söyleyip söylememek arasında tereddüt ettim ve sonunda dayanamadım.Dikkat et ama o çok çapkın ,başka kızlarlada geziyor olmasın dedim..

İçine yalnızca biraz tereddüt sokmak istedim,fazla kapılmasın çocuğa.Ahmet in yapısını az çok çözmüştüm.

Bir gün ikisini gören birileri anlatmış ailesine..

Kıyamet koptu,kızı hırpaladılar,yasakladılar.Dinlemedi tabiki.

Çok kez yakalandı,bir keresinde öyle bir dayak yediki bağışlarına bizler koştuk ama elinden alamadık anneannesinin.Kendinimi elletiyorsun,or...pumu olacaksın, başımıza mı kalacaksın diye bağırıyordu kadın.

Çocuk herhalde bıktı olaylardan aramadı kızı..Zamanla sakinleşti büşra da.

40 Dan sonra ..


Geçen gün seyrettiğim bir tv proğramını hatırladım,bu sabahki diziyi seyrederken..Film içinde film.

O proğramda bir kadın ın değişimini anlatıyorlardı.Kadın 47 idi galiba yanlışım olmasın,harika yeşil gözleri vardı,gülümseyerek konuşmaya çalışıyordu ama içinde oluşan gözyaşı tomurcuklarını zor zaptediyordu.saklamak için yüzünü kırıştırıyor,havaya bakıyor kirpiklerini açıp kapatıyordu.
Ben seyrederken ne hoş kadın dedim niye değişmek istiyorki.Orta boyda orta kiloda,esmer güzeli bir bayan.Tavırlarından ,el hareketlerinden klas olduğuda aşikar..

Anlatmaya başladı...

Üniversitenin ilk yılında tanışmış eşiyle.Çok sevdim onu diyor,çokk...

O üst sınıtaydı,flört ettik .okulu bitince bana evlenmeyi teklif etti.

Okulu bıraktım evlendik.ailemde kıyametler koptu,ben onların umuduydum..Babam benimle hiç konuşmadı,bana küs öldü...

İki yıl sonra bir oğlum oldu.Eşim işinde çok ilerledi,rahat bir hayat yaşıyorduk.25 inci evlilik kutlamasını nasıl yapacağımızı düşünürken,eşim ayrılmak istediğini söyledi..

Dondum kaldım..Hiç anlamamıştım..Öyle büyük bir tartışmamız olmamıştıki..

Başkası varmış hayatında..Asistanı,oğlumla yaşıt bir kız..

Ayrıldık mecburen .seni sevmeyen birine ayrılmıyorum diyemezsinki..

Üstündeki ,bütün gayrimenkulleri devir etmiş çok önceleri..Bir tek bu yaşadığım ev var,yarısı onun üstüne..

Bide verdiği yaşamama yetecek nafaka..Yaşıyorum işte..

Oğlumun okul parasını da ödesin başka bir şey istediğim yok..

Arkadaşım yazdırmış beni bu proğrama......



Değiştikten sonra ,inanamadım..zaten çok güzel bir kadındı ama muhteşem olmuş.gözlerinde başka türlü bir pırıltı vardı artık..Hayatımı sıfırladım artık dedi umutla bakıyorum artık herşeye..


Bize anlatan olmamıştı.Hayatı 40 lı yaşlardan sonra nasıl sıfırlar ve yeniden herşeye nekadar başlayabilirsinki.

İşin yoksa,mesleğin yoksa,diploman yoksa,paranda yoksa hadi sıfırla bakalım hayatı.Ömrünü,hayatını çalmasına izin verdiğin adam seni bir araba değiştirir gibi atsın.


Kızıma bunu o gün odasından çağırıp gösetermiştim.Bu tür fırsatları hiç kaçırmam.E kıssadan
hisse...Kulağına küpe...

12 Temmuz 2011 Salı


Bahçedeki havuza bakıyorum...

Güvercinler konuyor .suyunu içiyor,yıkanıyorlar.Birbirleriyle şakalaşıyorlar.Görmeyen inanmaz çok muzur şeyler..

Beş taneler.Biri habire kabarıyor,öbürüne cilve yapıyor,etrafında dönüp duruyor.Biride acaip yaramaz onları suya itiyor..Guguldaştılar durdular.

Arkalarından bir kedi yaklaştı usul usul...Panik oldum ,kuşları uyarmak istedim ama ben camı açıncaya kadar üzerlerine atladı,kuşların uçmasıyla suya düşmesi bir oldu..Kim demiş kediler yüzemez diye,öyle bir kenara yüzüşü vardıki,çıktı,havuz kenarında silkelendi,yalandı ama gözü hala havadaydı ,aklıda kuşlardaydı sanırım..Beni bayağı güldürdü.

Onları seyretmek bana huzur verdi içim açıldı. Yeniden yazmak ,birşeyleri paylaşmak istedim.

Bu çok basit günlük ,hiç dikkate bile almadığımız şeylerin içinde okadar güzellikler varki,yeterki bakmasını bilelim...

Sanem nasıl Büşra oldu. 1..


O nu tanıdığımda 4 yaşındaydı..Siyah kısa kesilmiş saçları,bal rengi iri gözleriyle çok tatlı bir kız çocuğuydu.

Annesi çok karışık sebeplerden dolayı babasından boşanmıştı ve anneannesinde kalıyorlardı.

Dedesine baba diyordu.annesi ve iki dayısı öyle diyordu ya ..İçten içe duyulan bir baba isteği,bana hep öyle gelirdi.

Annesi çalışmaya başladığı sene evlendi.Sanem daha 6 yaşına girmemişti.Hoş evlensede ,çalışşada ne fark ederdiki..Annesinden annelik görmemiştiki.Anneannesi karışırdı herşeyine ..kimseye laf söyletmezdi..döverse o döver severse o severdi..

Üvey baba sessiz biriydi ,onu çocuğu gibi benimsemeye çalıştı tabiki aneanne nin izin verdiği ölçüde..Aynı mahallede ev tuttular ama sanem yine anneannesinde kalıyordu,onu vermedi.çok istiyorsanız kendinize yeni bir çocuk yapın demişti...

Ben bir kaç kere sanem in annesine yanlış yaptıklarını söylemiştim..Bir çocuğun yeri annesinin yanı dır..Sevgi emek ister,anne kız ilişkisi beraber olduğu müddetçe büyür sağlamlaşır,senin evinde yatsın,akşamları sen yatır,saçını okşa.gündüzleri yine kalsın anneannesinde..Ama dinlemediler.

Katı kuralları olan bir aileydi,kardeşin yada eşin değilse bir erkekle konuşmak onlara göre ahlaksızlıktı...Sanem i küçücük yaşlarda kafasına tülbent i örter nekadar güzel oldu diye gösterirlerdi..

Sanem okula başladı.dikkat sorunu vardı,odaklanamıyordu.Zaman zaman ona ders gösterirdim,beni dinler ve severdi.

Erkeklerle ilgili kafasını çok dolduruyorlardı,çocukta herşeyi büyük bir olay gibi anlatıyordu ailesine..şu cocuk bana dokundu,bu çocuk yanıma oturdu..

Annesini hiç dinlemiyordu.anne sevgisi bilmiyorduki.Baba sevgiside bilmiyordu..Öz babası aramıştı birçok kez.kızıyla vakit geçirmek istemişti,ama kıyametler kopmuştu..çocuğuda öyle bir doldurdularki,babayı düşman bildi..onu kaçırıp satacak biri gibi.

İlk okul bitti ,bir kız kardeşi oldu.Arkadaşlarını gördükçe ,onlar gibi giyinmek istedi,dayak yedi..O yaz yatılı bir dini okula gönderdiler.Eve gelmesi yasaktı. 3 ayda yalnızca bir kere annesini orda görebilecekti..

Geri geldiğinde çarşafa girmişti..Konuşması ,davranışları acaipti.Konuşurken sallanıyor,kafasını öne arkaya deli gibi sallıyordu.konuşmasını unutmuştu..

Annesi bile korkmuştu halinden.

Orta okula başladı ama uyum sorunu yaşadı.okula giderken başını açıyor,çıkınca kapıda kapatıyordu..

O sene sınıfta kaldı.okuldan alıp ,daha katı kuralları olan bir yurda verdiler..Ballandıra ballandıra hocalarını anlattıklarında ağzım açık kalmıştı,çocuğa acımıştım..

Çocuğun ne çocukluğunu yaşamasına izin verdiler nede genç kızlığını..

Bir ay sonra kaçtı geldi..ağladı ne olur göndermeyin diye.ama anneannesi öyle bir dövdü ki..geri götürdüler.

Adını orada değiştirdiler..Sanem gavur adıymış.adı bundan sonra Buşra imiş..

Ben yıllar boyu ona sanem diye seslendim çok zor alıştım.artık herkes buşra diyordu...

Yaklaşık 5 ay kaldı orada ,öyle bir hastalanmışki korkmuşlar,haber saldılar kızınızı alın diye,onu adam edemedik diye..

Eve geldi .2 hafta hiç kalkmadan yattı..hertarafı çürük içindeydi.ablalar dedikleri kişiler buna sıksık ceza vermişler..

Kendine gelmeye başladığında ,çarşafı attı.Başını kapatmayı ret etti.Çok dayak yedi ama kapatmadı,daha 13 yaşındaydı ama bağırmayı,isyan etmeyi öğrenmişti..

11 Temmuz 2011 Pazartesi

Son günlerde..




Yazacak hem çok şeyim var ,yada hiç bir şeyim yok...

Şubat ayın dan beri çok şey değişti.Kızım radikal kararlar verdi..Silkelendi kendine geldi,artık kendisinden daha fazla kimseyi sevmeyeceğine ,onun için kendi olmaktan vazgeçmeyeceğini söyledi..

Zayıfladı..Öyle böyle değil,sıfır beden olma yolunda inatla..Herkesin bütün söylenmelerine ve bizim bütün sabotajlarımıza karşı ..az yiyor,sık yiyor sebze ve meyvayla besleniyor..az uyuyor,koşuyor..

Köpek aldı..hep istediği sibirya kurdu,buz mavisi gözlü muhteşem bir hayvan..bizim dolaptakileri tavuk et nevarsa ona aşırıyor..Biraz kızsamda bende seviyorum..

Salsaya yazıldı..Arkadaşları çoğaldı..Tatile tek başına gitti..Beğendiği 36 beden beyaz pantolonu giydi fıstık gibi oldu..Yemek pişirmeye merak sardı,her fırsatta birşeyler pişirip beni kobay olarak kullanıyor..

Yaz okulundayız..İlk dönemde biliyorum deyip ,burası üniversite aney..yoklama mı olurmuş dediği ,vizeden 98, finalden 90 aldığı ingilizceden devamsızlıktan çaktı...seneye alttan dersi kalmaması için mecburen yine buradayız..Nasıl olsa kira ödüyoruz ya..

Ama ders oldu ona bu ,ikinci dönem hiç bir dersten eksiği yok..

Bana gelince hayli kilo aldım..Her fırsatta anne bunu dene ,şunu ye denildiği için,iş yok güç yok,ye babam ye...

Annemlere çok sık gidiyorruz ,her fırsatı değerlendiriyoruz..Onlarda hayli memnun..

Eşimle dargınız...15 gün oldu gelmedi..bende çağırmadım..ikimizde burnumuzu eğmiyoruz bakalım ne olacak...

Ben haklıyım..

Yeni bir hayatı düşünmüyor değilim..Bu yaştan sonra ayrılırsak neler olur diye düşünmeye başladım..

Herşeyin hayırlısı ne diyelim.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Buhranlı bir hafta sonu...

Çok sıkıntılı bir hafta sonuydu..Eşim geldi sağ olsun,arkasındanda kötü haber..

Küçük meleğim hastalanmış,acile götürmüşler.kusma ve ishal durduramamışlar,bütün gece serum yemiş sabaha eve göndermişler ,beklememiz lazım demişler..Ben çıldırdım ama elimden gelen bir şey yokki..Her yarım saatte bir telefon ettim onlarıda bezdirdim..

Deprem oldu ben telefonla cebelleşirken,bayağıda salladı, korktum..eşim bişey olmaz,olmaz korkma dedikçe iyice gerildim onun rahatlığı karşışında...sabaha kadar sallandık durduk.Uyku felanda tutmadı telefon başında sabahladım..

Kızım ın uzun zamandır tırnak batması var..Artık dayanılmaz hal aldı ,parmak renk değiştirmiş,şişmiş..

Sabah erkenden onun bütün itirazlarına rağmen doktora gittik.Doktor geç kalmak üzereymişşiniz neredeyse kanğrene dönüyormuş deyince ,ayaklarımın altından yer çekildi sanki..Parmağı bir kaç yerinden deldi ,iltiapı akıttı,bayağı uğraştı,ilaçlar verdi,kontrol altına aldı...

Çocuğun her yaşta çocuk.İster 20 yaşında olsun ,ister 25 yaşında...Yine kulağından tutup doktora götürmek gerekiyor,ilaçlarını hatırlatmak da ayrı bir dert..

Meleğim iyiymiş çok şükür,bugün kusmamış,yemeğinide yemiş...Telefonda konuştum sesini duydum ya bir oh dedim...

Depreme gelince,alışacağız ..umarım öncü değildir..ALLAHA emanetiz.Burası çok sulak bir yer zeminde çok yumuşak..en küçük bir sarsıntıda eski depremi hatırlıyorum..Dedim ya alışacağız...

Çok sıkıntılı iki gündü,Halbuki hava da zıttına güzeldi...

Bunaltıcı bir yazı oldu,farkındayım.İyi yazılarda buluşmak üzerere ,iyi akşamlar....

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Ucuz etin yahnisi...


Kışın fiatını güzel bulup aldığımız bir beden büyük deri montu daraltmaya karar verdik..Soğuk havalarda içinde kalın kazakla oluyordu .Havalar fena değil şimdi..giymek istiyor ama bol..

İncecik harika işlenmiş mis gibi hakiki deri kokan ,simsiyah bir mont..

Tabelasında deri dikilir,tamir yapılır diyen bir dükkan..

Girdik .Anlattık,ölçü alındı..en son fiat dedik..

50 lira..

İçimize oturdu..ama ,havamızdan taviz vermedik..

Ucuza aldığımız 90 liralık derimont bize 140 a mal oldu..E ee ne anladım ben bu işten ..zaten piyasası bunun 120 civarı..

Bu günlerde bizi kekleyen kekleyene..

Ama havamız var..

Kazık hesap...


Dolaşıyoruz,kızım burs parasını aldı ya,hadi yemek ısmarlayayım sana dedi..tabiki memnuniyetle kabul ettim..

Daha önce gittiğimiz bir yer..güzel ,lezzetli yemekleri var..Kebap ve pidelerde ortaya ikram geliyor.. Salata,turşu ve ezme..ana yemek gelinceye kadar onları atıştırıyoruz..

Ödeyeceğimiz hesabı kuruşu kuruşuna biliyoruz ,listede baktık...

Kalkalım dedik ,kasaya vardık..orda gençler birileriyle tartışıyor.

Hesap 4 lira fazla istendi.Neden dedik..

İkramların fiatı dediler..

Nasıl olur ,onları siz getirdiniz,adı üstünde ikram..

İkram istemiyoruz demeliymişiz,lafa bak..

Ödedik tartışmadık..

Gençlerde bu sebepten tartışıyormuş,haklı çocuklar ona göre hesap yapmışlar..ama bide demezlermi size daha öğrenci indirimi yaptık..çocuklar ceplerindeki bütün bozuk paraları çıkartıyorlardı,utandırmak istemedim bakmadım daha fazla..

Küçük hesap peşindeler.Bizden fazladan 4 lira aldılar ama müşteri kaybettiler ..O çocuklarıda kaybettiler ve bizi dinleyen çok kişiyi..

Canları sağ olsun ne diyelim...

10 Mayıs 2011 Salı

Anneler günü..


Çok güzel bir gün geçirdim..Kızım anneler günümü güzel geçirmem için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı sağ olsun.

ALLAH hayırlı evlat versin ..ama kız çocuğu bir başka ,asla unutmuyorlar senin için özel günleri..

Ben annem in anneler gününü bir hafta öncesinden kutladım..Kızımla hediyelerimizi aldık elini öptük ..Kızım mangalı yaktı .. Bir çok erkek yakamaz ama kızım başarılıdır o konuda .Maşallah döktürmüştü o akşam..Bütün aile toplandık..Annaannem,annem ,ben..ve kuzenler ,yeğenler.gelinler..Yaklaşık 20 kişi...Hepimizi doyurdu mest etti..

Babam pek insanları övmeyi sevmez..Çok ender güzel sözler söyler..Ama torunundan övgüyle bahsedince okadar mutlu oldum ki ..Kendimi gerçekten başarılı bir anne gibi hissettim..

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Densiz çiçekçi...


Anneciğimle pazarda dolaşıyoruz..Karşı caddeye çiçekçi renk renk çiçek saksıları,fideleri koymuş kendimizi kaybettik görünce...

Bu kaça.şu kaça..Yaklaşık 30 lu yaşlardaki adam demezmi bana 5 lira teyze...

Bak şu densize..

Ama ses etmedim beğendik bir kaç tanesini anneme aldım..

Yaklaşık 15 li yaşlarda bir kız...Amca...Bu çiçek kaça...

Adam ne amcası kız...dedi..

Abi de bari..sanki çok yaşlıyızda..

Ben bunu duyarda dururmuyum..Çiçekçiye döndüm..

Niye amca olamıyormuşşun..ben senin teyzen oluyorum ya..

Çiçekçi ,çiçekleri kadar renk değiştirdi..

Bir özür. bir özür...

Yok özür dilenecek bir şey yok da..Yaşlanıyorum galiba ilk kez orta yaşlarda biri teyze dedi..Abla de bari...

Koyuyo insana ya..

Eşimle dalga geçerdim.Ona yaklaşık 10 senedir kasiyerlerin çoğu amca der,acaip sinir olur,bidaha o markete uğramazdı..

Bende çiçekçiye uğramıyacağım..Evet koyuyomuş insana yaa..

15 Nisan 2011 Cuma

Bahar ve gençler..


Uzun zamandır hava hiç bugunki kadar güzel olmamıştı..Yürüdüm biraz güneşin tadını çıkartmak istedim..

Herkes sanki dışarıya atmış kendini,ağaçlar uyanmış tomurcuklanmış,papatyalar buldukları heryerde açmaya çalışmış irili ufaklı ..

Gençler el ele tutuşmuşlar ...

Yürüyorum ,caddeye geliyorum..

Bir kadın yanında kız çocuğu ,biraz önünde babaları olduğu anlaşılan bir adam...Suratsız biri söyleniyor...Kadın diyor az aşağıda bir dükkan vardı orada daha ucuz olur..Başlatma dükkanından diyor..Yürüü..Hiç eksiğiniz bitmez..Çocuk pamuk helvacıyı görür ister..Babası hışımla döner ,çarpmayım şimdi bitane der..çocuk başını önüne eğer...

Hemen arkalarındayım ..olanı biteni duyuyorum,üzülüyorum kadınla çocuğa..

Onların biraz önünde bir kız ve erkek kolkola yürüyor..erkek kızı bir anlığına öpüyor...

Önümdeki adam söylenmeye başlıyor..Utanmaz reziller..Buraya okumaya gelmişler ,her rezillik bunlarda...

Bense gülümseyerek bakıyorum gençlere..Ne güzel genç olmak ,hele baharda genç olmak..

Çocuktur...


Cadde kenarında kaldırımda yürüyorum..Arabalar vızır vızır geçiyor,bir çocuk dikkatimi çekti..4 yada 5 yaşlarında yalpalayarak koşan bir erkek çocuğu yanakları al al olmuş..Koşuyor koşuyor bana yaklaşıyor..Yanında yakınında biri yok..

Çocuğu zorlukla yakaladım.Çırpınıyor Bıyakkk beni bıyakk..

Arkadan bir kadın bağırmazmı bırak çocuğumu..

Ç ocuk sizin se yanınızdan neden ayırıyorsunuz..Yola fırlasa nasıl yetişeceksiniz..

Fırlamaz benim çocuğum...

Daha ben ne diyeyim..Fırlamazmış çocuğu..

Yumurtalı eylemler..


Üniversite de kim konuşma yapmak istese yumurtaya maruz kalıyor...

Bu gençleri anlamıyorum..Dinlemesini bilmiyorlar.Tartışmasını hele münazarayı hiç bilmiyorlar..Bir fikrin varsa söz alır söylersin..

Dikkat ediyorumda eylemciler tek tip gençler ..olabildiklerince vasat görünmeye çalışıyorlar...

Ben gençlerin pırıl pırıl olanını severim..modayı tekip etmesi değil ama güzel giyinmeli güncel olmalı,kendine özen göstermeli.

Haklı oldukları konularda mesala son YGS skandalında olduğu gibi olaylarda tabiki tepkilerini gösterecekler,ama polisle çatışmaya girmeden,yoluyla yordamıyla...

13 Nisan 2011 Çarşamba

Yemek programı...

Bütün gün evde işşiz güçsüz biri olduğum için bolca tv seyrediyorum..

Başlamadan önce hevesle beklemiştim Masterchef adlı proğramı...Uydu yayınlarının birinde görmüştüm orjinal olanını bayılmıştım..Mutfakta adeta şov yapıyorlardı.Soğanlar tak tak kesiliyor,ateş harlı yanıyor,spatulayla karıştırılan tavadaki yemek havaya yükseliyor renk cümbüşüyle tekrar tavaya düşüyor..sonunda ikram edilecek yemek özenle servis ediliyor...ustaların ustaları tadına bakıyor ve çok güzel önerilerde bulunuyor,nazikçe kibarca...

Bizdeki program ı zoraki seyrediyorum..Yemek yapmaya kendini adamış yüzlerce kişiden 20 lere indirdiler..olması gereken bu tabikii...ama kalanlara hayatı zindan eden bir şef var Batuhan usta..

Format bu olması lazımsa öbür ustalar kibar kalıyor yanında.Orjinali de ozaman formata uymuyor..Bu adamın derdi nedir anlamadım nekadar gıcık birisi..Son zamanlarda bu tip ne olduğu belirsiz adamlar çok türedi gerçi..Kıyafetleriyle ve sivri dilleriyle farklı olmaya çalışıyorlarKendi eksikliklerini, bileniycem artık hangi uzuvları eksikse ,davranışlarıyla kapatmaya çalışıyorlar..biz farklıyız sizin ne düşündüğünüz bizi ilgilendirmez demeyemi getiriyorlar..Saygısızlığı ,kalp kırmayı dobralıkla karıştırıyorlar....

Yapılan bir yemek var,bir emek var, iyi lezzette yada kötü lezzette..ama bir nimete iğrenç denirmi..Bunu söyleyen çocuğum olsa ağzına birtane patlatırım..ama ustaların ustasıda bunu söylerse pes artık...ALLAH ın verdiği hiç bir nimete iğrenç denilmez..Bence çarpılmadan ,havaya kalkmış o münasip yerini aşağı indirsen iyi olur...

Bizi ve orda yarışan hevesli insanları, yemek yapmaktan soğutmayın ...

12 Nisan 2011 Salı

Başka hayatlar..

Annem anlattı..

Hastanede yıllardır görmediğimiz eski mahalledeki taşınan komşumuzu gördük,hasret giderdik..Sordum çocuklar nasıl iyimi diye, aslında tek bir oğlu vardı..iyi dedi oğlanın eşi ölmüş...İki kız torun vardı ne oldu evlendilermi diye sordum,evet evlendi ikiside,onların bile çocuğu oldu dedi..

Bir kız torunum daha oldu dedi..Oğlundan mı dedim..yenidenmi evlendi..Hayır dedi evlenmedi ama oğlundan oldu kız torun..

Benim anlamadan baktığımı görünce..

Oğlum dedi...evlatlık edindi..dört sene kadar önce bir kız çocuğu benim oğlanın peşine takılmış,nereye gitse kızçocuğuda peşinde..merak etmiş sormuş kimsin nesin,nerden geldin..Çocuk yurddan kaçmış..kimsesizler yurdundan..yaşı 12..

Kız benim babam olurmusun demiş..beni sever yanına alırmısın...Bizler büyük olduğumuz için kimse bizi almıyor..ama ben bir babam olsun istiyorum ...

Oğlum çok korkmuş,başıma iş alırım şimdi diye kızı karakola götürmüş,ordanda yurda geri almışlar kızı..ama bizim oğlanın içine işlemiş bu..

Kızı yurta görmek istemiş,çok zorluk çıkartmışlar önceleri..

Sonraları kızı görmüş,evlat edinmek istedi ama eşi öldüğü için vermediler..ama vasi olabilirmiş..Şimdi hafta sonları gündüz gelebiliyor..Telefon ediyor..Baba beni al diyor,oğlunda onu alıyor eve getiriyor..bana babaanne diyor,dedesine dede..Öyle güzel bişeyki görmeniz lazım..

Dinleyince duygulandım..neler oluyor şu dünyada haberimiz yok..bizim en doğal hakkımız olarak gördüğümüz,değerini bilmediğimiz şeyler başkaları için hayal sayılabiliyor..

Bu hikaye iyi bitmiş çok şükür ki...Tersi olayları duymuyormuyuz..Küçücük kaçan kızların başına neler geldiğini...

6 Nisan 2011 Çarşamba

Özlemmm...


Buraya geleli 8 ay oldu..Alışamadım hala..

En kıymetlimle beraberim ama mutsuzum..Oda mutlu değil görüyorum..günbe gün daha fazla zayıflıyor..Birkaç kilo fazlası vardı ama gözleri ışıl ışıldı..şimdi daha durgun,dingin ve daha zayıf...

Geçenlerde temizlik yaparken, plastik bebeğin kaybolan kolunu buldum..avucumda o küçücük kolu evirdim çevirdim, sevdim ..Ve benim kopma noktam geldi...

Haykıra haykıra ağladım..kalkamadım yerimden..

Küçük cırcır böceğime o bebeği verdiğimiz zaman geldi aklıma..okadar mutlu olmuştuki..halası özellikle pembe saçlı olanı almıştı..pembeyi çok severdi ..o gün ona çok kıyafet ve oyuncak almıştık ama son anda o bebeğide almıştık ,ucuz bir şeydi alalade plastik bir bebekti ama almak istemiştik...Bizi ziyarete geldiklerinde verdik hediyelerimizi..Kıyafetlerin yüzüne bakmadı..bebeğe bayılmıştı...

O akşam bir kolu kayboldu bebeğin..aradık ama yoktu..kıyametleri kopardı..yine alırız dedik ama dinleyen kim..Sonra döndüler..bebeğini elinden hiç bırakmamış..sonraki ay tatilde gittiğimizde hala oynuyordu kolsuz bebeğiyle..ona hiç doyamadım tatilde.. her fırsatta,mıncıkladım öptüm ..öptüm...

Oğlumla,gelinim ayrılıyorlar...Gelinim ve tatlı meleğim artık yok..gitmişler...

Uzun zamandır sakin kalmaya çalışıyordum..Uzaktan uzağa yapabileceklerimi yapmaya çalıştım ..Çok genç evlendiler..anlatamadım ozamanlarda..dinlemediler,aşığız dediler..

Şimdi ikisede yaşayamadıklarına özlem duyuyor..

Oğlum arkadaşlarıyla vakit geçirmek,arabasına binip sürat yapmak,bilgisayarda oyun oynamak istiyor..

Gelinim,süslenip gezmek,yeni insanlarla tanışmak,üniversiteye gitmek istiyor..benim gidenlerden neyim eksik diyor..fazlası var farketmek istemiyor..Bir kızı...

İkiside bir evin evin sorumluluğunu istemiyor..şimdi başlamaları gereken bir hayatı tükettiler..

Olan çocuğa oluyor.. Onun ne düşündüğü yada bizim ne düşündüğümüz önemli değil gibi bir çanta taşınır gibi tutup gidebiliyorlar..Hayatına bir anda sokup bir andada çıkartabiliyorlar..

Küçük meleğimi çok özledim..önu birdaha görememe düşüncesi beni öldürüyor..

Küçücük ellerini öpmeyi özledim..

Ben iş yaparken,babaanneciğim diye belime sarılıp tepeme tırmanmasını özledim..

Sabahları erkenden kalkıp,yatağıma çıkıp zıplamasını özledim...

Çok özledim bitanem seni çok özledim..

3 Nisan 2011 Pazar

Kuzen im....

Halamla aynı şehirdeyiz..İki kızından sonra bir oğlu oldu yarıyaşından sonra..gerizekalı olur dediler ama okadar erkek çocuk istiyorduki ,doğurmak istedi..doğdu bayağı gelişkin bir bebekti sapsarı boncuk gözlü bir bebek...

Birkaç ay sonra benimde yeğenim doğdu ..ondan 5 ay kadar küçüktü..beraber büdüler sayılır..bizimki daha çabuk yürüdü,konuştu,tuvaletini söyledi..

Aradan geçen zaman içinde halamın oğlunun biraz zeka geriliği olduğu tespit edildi..okulda pek başarılı olamadı,ilk sene kaldı..yeğenimle aynı sınıfta oldu.bizimki felaket bir çocuk geveze ,fırlama birşey..kuzenim saf ağır bir çocuk..hep kıyaslandılar..

En son onu 11 yaşlarındayken görmüştüm çünkü annemlerin olduğu şehirden taşınmışlardı benim şimdiki yaşadığım şehre gelmişlerdi..o zaman hatırladığım yapılı ve durmadan bu ne bu ne diye aynı şeyleri soran bir çocuktu.yeğenimde aptalmısın oğlum kaçkere dedik sana gene soruyorsun diyordu ,ona kızmıştım dalga geçiyor diye..

Halam bana hoş geldine geldi sağ olsun ..hal hatır ettik..cihanı sordum ,nasıl büyüdümü diye..ooo dedi halam bizden uzun 17 yaşında yakında 18 olacak okulda fena değil..tiyatro düşkünü..oyunlara çıkıyor dedi şaşırdım..ne güzel dedim..

Yeğenim geldi geçenlerde..tam bir fırlama..annesinden para alamamış sinirli söyleniyor..çalış diyorlar..niye çalışacakmışım bana bakmaya mecbursunuz diyor20 lira için annesine dokuz takla atıyor..

Kızımın vizeleri başladı..bütün gün çalıştı..akşam kafamız dağılsın dedik..dışarıya çıkalım bir çay içelim dedik..Konuşa konuşa yürüdük dalmışız..bir palyoça elimize ilan verdi..ilana hafifçe baktım nedir diye..göz ucuyla palyoçaya baktım..palyoçaları oldum olası sevmem nedendir bilmem ..bana hiç komik gelmezler..bilinç altımda onlara karşı nedensiz bir ürküntü var..

Yürümek istedik..palyoço önümüze geçti..Abla beni tanımadınmı dedi...baktım baktım..hayır..

Kızıma döndü..B..abla sen tanımadınmı..

Kızım birden aaaa..sen cihan sın..evet...

Bir an şaşırdım ..cihan da kim..Anne halanın oğlu cihan..kuzenin cihan..

Cihannn..senmisin gerçekten..evet oymuş..sarıldık ..Yavrum ne güzel delikanlı olmuş...Kafamızı kaldırıyoruz yüzünü görmek için okadar uzun..sapsarı saçları insanın gözünü alıyor..

Nasıl tanıdın diyorum..ee görmüştüm sizi ya daha önceden diyor7 yıl önce...

Ne yapıyorsun diyorum..bu palyoço kıyafetiyle..

Çalışıyorum abla..harçlığımı çıkartıyorum,ilan dağıtıyorum,reklam yapıyorum..

Biraz konuştuk..okulundan,tiyatrodan..hepsinden güzel bahsetti..tiyatroyu çok seviyorum dedi..bir gün oyunuma gelin dedi...halama selam gönderdik..vedalaştık..

Onunla gurur duydum..Herkese inat..ona saf diyenlere inat..mongol diyenlere inat..aslan gibi delikanlı olmuş...

O ölçülen geri denilen zekasıyla..birçok kişiden ileriyse..normal olsaydı ne olurdu acaba düşünemiyorum..

Seni ALLAH Tüm kötülüklerden korusun ..herşey gönlüne göre olsun kuzenim..

20 Mart 2011 Pazar

Eleştirmek..

Bir kadını yada erkeği kaybetmek yada sizden uzaklaşmasını istiyorsanız onu eleştirin...

KIyafetim nasıl hayatım yeni aldım...-Bunumu buldun alacak,boşuna para ödemişşin hem sana rengi hiç gitmemiş,basit kadınlar giyer bunları....

Saçımı yeni kestirdim hiç bir şey demiyorsun,beğenmedinmi..-Aynı gözüküyor ,bence berberini değiştir adam gibi birini bulda bir şekle girsin...

İş yerimde benden çok memnunlar,zam alabilirim belkide bir terfi...-yaptığın neki senin orda,boşuna heveslenme ..senin vasıflarında bir sürü insan var ortalıkta...

Arkadaşlarımlayım merak etme..-sana onlarla görüşme demedimmi kaç kere.seni kullanıyor onlar,herkese güvenme sen insanları tanımazsın..

Yolda yürürken bir an sendelersin....-Giyiyorsun o topukluları,bacağını kıracaksın,kendini kime beğendireceksen ,ne gerek varsa...

Bir insana aşağılık kompleksi yüklemek bu kadar basit işte.Kişi kendini değersiz görmeye başlar..Ya eğilir kabullenir..

Yada sevgi yok olur sana hoşçakal der..

Beğendiğimizi neden değiştirmeye ve eleştirmeye başlıyoruz..kafamızdaki şekliyle karşımıza çıksaydı beğenirmiydik acaba...

Saldırı..

Libya ya müdahale ettiler...

Tamam kaddafi beş para etmez bir diktatör ama yinede bu başka devletlere hak sahibi olmasına sebep olamaz..Halk kendi seçimini mutlaka yapar bir gün..

Yıllardır Filistin ağlıyor ,bağırıyor imdat diye ama kılını kıpırdatan yok..ama libyaya girmek insanlık vazifemiz diyorlar..

Ne insanlığı...

İnsanlık size kaldıysa..

Önce afganistan..sonra ırak..şimdide libya..Orta doğu paylaşılıyor bir bir..

Sıra bize nezaman gelecek..

Ben biraz gazete karıştıran ve haberleri fazla olmamak üzere seyreden bir ev hanımıyım..Bu kadarı bile bana fazlasıyla yetiyor ve geleceğimizden kaygı duyuyorum..
Bu işin içinde olanlar nasıl dayanıyorlar ve bir şey yapmadan duruyorlar anlamıyorum..

19 Mart 2011 Cumartesi

Melankolik bir gece...


Vakit tamam seni terkediyorum...

Bütün alışkanlıklardan öteye...



Yorumsuz bir hayatı seçiyorum..

Doymadım inan kanmadım sevgiye

korkulu geceleri sayar gibi

birden bire bir yıldız kayar gibi

Aşksa bitti..



Bu akşam ışıkları yakmadım..Sobanın aalevi aydınlatıyor odayı..Kıraç dinliyorum..Ne harika bir şarkıymış bu...Vakit tamam ...

Eşim yanımda yok..Belkide onu özledim..Duygusal bir film seyretmek istedim,bir türlü film beğenemedim...Halbuki tam ağlama kıvamındaydım..

Bana aşk şarkıları yaramıyor anladım ...

15 Mart 2011 Salı

Canım sıkıldı..gezelim.

Bir günlüğüne sırf gezmek ve alışveriş için İstanbula gidiyoruz..Ne saçma değilmi..Hergün dibindeydim canım gezmek istemezdi,ama şimdi burnumda tütüyor..denizi özledim..martıların çığlığını,insanların kalabalığını özzledim..

Kızım haydi ,çantanı alma ..alışverişe gidiyoruz ....

12 Mart 2011 Cumartesi

Kişi yalnızca kendinden mi sorumludur...

Okduğum bir haber bana geçmişte şahit olduğum bir olayı hatırlattı..

Ozamanlar orta okula gidiyordum,öyle yemeklerine eve gelirdim..Eve geldiğim bir öğlen paydosunda evde misafirler olduğunu gördüm..30 lu yaşlarda güzel bir kadın ,daha okul çağına gelmemiş sıra sıra 3 güzel çocuk ve hasta olduğu her halinden belli olan çok zayıf bir adam...

Anneme kim olduklarını sordum..Babamın doğduğu köyden gelmişler akraba oluyorlarmış,adam hastaymış doktora gelmişler,gelmişken bizede uğramak istemişler..Adam ne kadar çok sigara içiyordu...söndürüyor,hemen arkasından tekrar yakıyordu..hiç hoşlanmamıştım adamdan hatırlıyorum..dişleride nekadar pisti..o bıyıkları,orta kısımları kızıl renk olmuştu..o güzel kadına bu adamı hiç yakıştıramamıştım...

Çocuklar annemde kaldı o gün..Doktor bazı tetkiklerden sonra Ankara ya sevk etmiş,Duyduk gitmişler..Babam bir akşam ,anneme ..Halil kansermiş dedi..Kanser...

Annem yazık dedi..yazık..nekadar genç daha..ama en çok hatiyce için üzüldüm...kaynanasıda hasta,bütün işler ona bakıyor,üç çocuk,bide zaten işe yaramayan koca...

Aradan kaç ay geçti hatırlamıyorum ..Halil abiyi çarşıda gördüm,bir dükkanın önündeki sandalyade oturuyordu..iki bacağıda dizinden aşağısı yoktu..elinde yine sigarası vardı..Karşıdan baktım,yanlarına gitmeye içim el vermedi..yanında hatiyce abla vardı,birkaç dakika sonra onu sırtına almaya çalıştı zorla sırtlandı..yalpalaya yalpalaya,kaldırım kenarındaki traktöre kasasına yerleştirmeye çalıştı,bir adam yardım etti..O da yanına kasasına oturdu ,kocasını destek yaptı düşmemesi için...

Anneme söyledim..Adam kansermiş dedi..ciğerleri mahvolmuş..damarlarıda tıkalıymış..bacaklarını kurtaramamışlar,sigaradan kangren olmuş..

Ama yine içiyor dedim...elindeydi,içmesin ozaman..

Dinlemiyorki..aldıracak birini buluyor hatiyce almassa almasın..o da ne yapsın ,deli adamın teki,bağıra çağıra yaptırıyor istediğini..

Bir yıl geçmiştiki,babam köye halil abinin cenazesine gitti..

Babam anlattı sonra..halil abiyi ölmeden birkaç ay evvel yine amaliyat etmişler..bacaklarını bu kez kasıklarının hemen altından kesmişler..içme sakın demişler..bak iyileşemiyorsun..ilerliyor..öleceksin...ama dinlememiş,aman sende demiş.

Hatiyce ablayı,üç cucukla genç yaşında bıraktı..o kadın öyle bir hayat mücadelesine girdiki..

Ölümsüz olduklarını düşünen ,benim hayatım size ne diyen,hertürlü zararlı olan ne varsa tüketen,tarafikte bile yolarda delicesine hareket eden ölürsem ben ölürüm size ne diyen...sözde hayatının yalnızca kendisine ait olduğunu düşünenlere sinir oluyorum..

Hasta olduklarında ,ilgi bekliyorlar..onların etrafında herkes pervane olsun istiyorlar,acınmak,pohpohlanmak istiyorlar ama..kendi yüklerini başkalarının sırtına yüklüyorlar..çocuklarına,eşlerine ,ana babalarına ne büyük ızdırap verdiklerini,geride ne acılar bıraktıklarını hiç düşünmüyorlar..

İçmeyin artık şu sigarayı..daha nasıl,ne anlatalım sizlere..ne olmasını bekliyorsunuz..son çare doktorun içersen bak başına şu gelecek demesinimi..Paketinde yazıyor,bu kadar mı körsünüz iradesizsiniz...

En ucuz sigara günde bir paket ortalama diyelim yılda neresinden bakarsanbir buçuk milyar yapıyor eski parayla..yazık değilmi bu paraya..,

4 Mart 2011 Cuma

DOKUNMA...


Blog yazmaya yeni başladım sayılır..Öyle fazla zamanda ayırmıyorum vaktim olsada bazen yazacak birşeyler bulamıyorum..aslında yazacak şey hep vardır ama elin gitmez canın istemez..işte bahane hep vardır..

Burası benim içimi döktüğüm biryer..okunsun yada okunmasın ..bazen çok önemi var bazende hiç yok..

Ama kime ne, ne diye engel oluyorlar yasaklamaya kalkıyorlar anlamadım..Okadar berbat şeyler varken bunu mu sakıncalı buluyorlar..Başka bloglarıda gezerim arada bir şimdiye kadar sakıncalı olanı görmedim daha..Varsa öyle olan bizim bilmediğimiz onları kaldırsınlar..

Size ne kardeşim...Hiç işiniz yokmu başka..Memleketin derdi bittimi...

3 Mart 2011 Perşembe

Arkadaşım..


Can sıkıntısıyla mağazaları dolaşıyorum bu günlerde..Bütün mağazaların raflarını ezberledim neredeyse..

Bu akşam aldığım bir kemeri değiştirmek için yine bahane oldu,çıktım caddeye..Aklımda acaba biryeremi girsem birşeylermi yesem var canım herşeyi çekiyor..Ben kendimi buldum sonunda etçilim ben ..lahmacun seviyorum pide seviyorum...kavurma seviyorum kebap seviyorum..

Bir okadarda pizzadan ve hamburgerden hoşlanmıyorum..ama malasef onlarda heryerde türediler..elin gavurlarına para kazandırıyoruz ..amerikadan sonra en fazla bizim ülkemizden para kazanıyorlarmış..yazık..bizim yemeklerimizin üstüne varmı..

Kemeri değiştirdim..altı üstü bir kemer ama nekadar form doldurtuyorlar anlamadım..herhalde ,milleti böyle bunaltalımda zırt pırt deişim yapmasınlar diye..

Telefonum çaldı..Arkadaşım ..

Çocukluk ve gençkızlık arkadaşım ..görmeyeli 20yıl oldu..

Ben bir kaç ay önce aynı şehirde olduğunu öğrenince telefonunu bulmak için çok uğraşmıştım olmamıştı..eşinin soyadını bilmiyordum..yani ulaşamamıştım..

Birkaç gün önce elime geçti..aradım,ulaştım konuştuk ilk fırsatta buluşmak üzere anlaştık..

Aradı..Canım benim sesi bile beni mutlu etti ..buluşalım dedik yarım saat sonra..

Beni aldımı bir telaş..Yüzüm soluk ,ellerim kurumuş bakımsız,saçım fena ,üstelik kokladım kendimi oda fena..ne yapacağız..paramı harcayacağım şimdi..Ama böylede çıkılmazki 20 yıl geçmiş ,güzel görünmek lazım..çökmüş demesinler..

Bir pasajda makyaj malzemeleri ve parümeri var..Hızla girilir testr rimel sürülür testr parüm sıkılır..küçük el krami alınır,oje alınır..bayanlar tuvaletinin aynasıda kendi rujun sürülür birazda rujdan gözkapaklarına far yapılır..oje sürülür,el kremi sürülür,birazda yanaklara ve alına nemlendirsin diye ..saçlar elle şekil verilir.birde karanfilli sakız iki dakika ağızda döndürülür..oldu bitti..

Arkadaşımla sarılddık birbirimize birkaçdakika baktık ..Bana harika görünüyorsun dedi..parlıyorsun hiç değişmemişşin...

Biz kadınlar heep bunu duymak isteriz..bir kadın erkek için süslenmez..kadınlar kadınlar için güzel olmak ister..

Arkadaşımla çok güzel bir akşam geçirdik..birbirimizi özlemişiz..aradan geçen yıllar ikimizide değiştirmemiş..tabiki yaşadığımız çok olaylar oldu ama aradaki arkadaşlığımız hep aynı sıcaklıkta..O çok sıkıntılar çekmiş eşinden ayrılma aşamasında ,çalışıyor iki oğluna kendisi bakıyor..ayakları üzerinde dimdik..

Kızım aradı anne neredesin diye..Oda katıldı bize beraber çay içik ,sohbet ettik..Çok güzel bir akşamdı..yeniden buluşmak üzere ayrıldık..

Arkasından baktım..yorgun ve ağır adımlarla ama dimdik yoluna gitti..

Benim güçlü,güzel arkadaşım seni seviyorum..aramıza bir 20 yıl daha girse yine seni aynı sever ve unutmam..

Hayat bazen öyle engeller koyarki karşımıza..bu gün yarın derken bazı dostlarımızı aramayı erteleriz.aynı şeyler onlar içinde geçerli,onlarda arayamaz..çoluk çocuk derdi .bide bakmışız bizim gibi 20 yıl geçmiş..ama hiç aaramamaktan yine iyidir..

Biz birbirimize hiç kinaye yapmadık..sanki birkaç gündür aramıyor gibi davrandık..ama ikimizde hayatımızı sırasıyla anlattık ..sevinçlerimize sevindik üzüntümüze üzüldük..

Hayatıma okadar çok yalan arkadaşlar girdiki çıkarcılar,yalancılar,kıskanç fesat insanlar..

Böyle bir dünyada bulduğum bir kaç gerçek dostuma..sizi sık sık arayamasamda sizleri seviyorum..

28 Şubat 2011 Pazartesi

YA SONRA

Frağmanlarından iyi olduğunu düşündüğüm YA SONRA filmine gittik kızımla..

Okadar güzel anlatmışki erkek bencilliğini...

Kadın evlendiği anda hatta evlenmeden ona aşık olduğu anda,kendisi olmaktan çıkıyor yalnızca o oluyor..

O daha iyi bilir. senin aklın yoktur.çalışma diyecek çalışmayacaksın.yada onun uygun gördüğü işte çalışacaksın..

O nun ailesi daha önemlidir,senin ailenin tek görevi seni onun için yetiştirmektir,ve ona vermektir verince iş biter öyle çok aramamalı sormamalıdır..

O nun yorulmaya hakkı vardır,tabii olarak dinlenmeyede hakkı vardır,sende çalışıyorsan evde kadın olarak bütün vazifelerini yapmak zorundasın ne dinlenmesi sen ne iş yapıyorsunki dinlenecek seninki basit iş ..

Bizim hayallerimiz ,isteklerimiz ikinci pandadır,önce eşimiz ve ailemiz önceliklidir..

Hayatın boyunca erkeklerle iç içe olmuşşun okumuşşun yada arkadaşların olmuştur,belkide çalışmışşındır ama hayır evlendiğin anda bütün erkekler birer ptansiyel sapıktır,uzak durmak lazım onlarla konuşmamalıyız çünkü eşimiz bizden daha akıllıdır,bizim aklımız ermez,ben bilmem beyim bilir..olmalıdır...

Film güzeldi.Aşk vardı kıskaançlık vardı..Ferhunde yi beğendim adı aklıma gelmedi şimdi..gerçekten güzel oynamış rolünün hakkını vermiş.

Özcan denizi severim şarkılarınıda oyunculuğunuda.Bunu hem yönetmiş hem oynamış sanırım senaryoda ona ait,güzel iş çıkartmış.seyrederken erkek bencilline sinir oldum ama sonra kavuştular diyede mutluydum..

Biz kadınlar ne garipiz iki damla gözyaşı dökene yelkenleri suya indiririz..Her zamanda aşk bizim için birinci sıradadır..

21 Ocak 2011 Cuma

Eve dönüş...

Evime dönüyorum...İçimde hiç heyecan yok,neden bilmem..buraya alıştım mı acaba..

Belkide oraya dönünce neler yaşayacağımı bildiğim içinmi ...Yanlış anlaşılma olmasın,eşimle ilgili yada maddi değil,huzursuzlukda değil..ama herkesin ve herşeyin yükünü omuzlarıma almak ,herşeye koşturmak beni artık yoruyor..

Eşim dört gözle beni bekliyor..Ustalar beni bekliyor...Evde büyük bir tamirat başlıyor..bütün tesisat değişecek heryer kırılıp dökülecek..Yani tatil bana iş yorgunluk demek..

Tatile çıkanlara..İyi tatiller..

19 Ocak 2011 Çarşamba

Behlül e...

Sevgili kardeşimiz BEHLÜL ..

Bizi geçtiğimiz yılda çok üzmüştün,sana yakışmayan hareketler yapmıştın.Yengeni kötü yola düşürüp toplum suçlusu yapmıştın..

Zavallı kadıncağız utancından adını sanını değiştirip,Fatmagül olarak kıyıda köşede yaşamak istedi ama öyle meşhur olmuştuki..Kasabanın zengin çocukları,biz behlül le ilk okuldan arkadaşız,hatta kardeşiz sen bizimde yengemizsin dediler..

Yeni adıyla fatmagül peki benim suçum ne,suçum ne diye dolanmaktaymış şimdi..

Senden istediğimize gelince..Bütün bu suçlarının affı için, yuva yıkan yabancı gelin carolyn ile bi zahmet ilgilenmen..Bu kez kimse tarafından ayıplanmazsın..

Saygılarımızla...

18 Ocak 2011 Salı

Bir çift Bot...


Vitrindeki bir botu çok beğenirsin.Günlerce gelip geçerken ,birkaç dakika camın önünde bekler tekrar tekrar bakarsın..sevdiklerinle ordan geçerken gösterirsin nasıl ,çok güzel değilmi dersin..

Bir gün yanındaki paranın yeterli olduğunu düşünüp içeri girersin, sorarsın fiyatını...100 lira..Yanında kartın vardır ama o ay kendine koyduğun limit dolmuştur fazlasını ödeyemezsin..

Yanında alacak kadar paran vardır ama alacak başka şeylerin de var,ve öğrencisin sen bir haftalık yol paran kalması lazım yanında,için buruk çıkarsın...

Bir hafta sonra..kartının kesim tarihi gelmiştir ,o bot u alabilirsin...dışarıya çıkacaksın ,hazırlanırken ekstraya bakayım gelmişmi dersin..gelmemiş..şüpheye düşerşin,acaba dersin ..bir gün daha bekleeyeyim garanti olsun dersin..

Erttesi gün akşama kadar ders çalışırsın..akşam aklına yine o bot düşer..Giyinir çıkarsın.

Aklına yine kartınla ilgili şüphe düşer..Bankamatikten bakmak istersin,ama kart şifreyi kabul etmez..sinir olursun..tekrar ,tekrar denersin,kartı hep geri atar...insanlar vardır sırada bekleyen,söylenerek bozuk bu makina diyerek kartını alırsın..acaba kartım iptalmi oldu diye şüphe doğar...

Başka bir bankamatiğe gidersin..ters yola girersin ,yolun uzar..bir adam işlem yapıyordur,ve seninle aynı anda bir adam sıraya girmiştir ve hangimiz önce geldik dercesine..

Adam sıra geldiğinde buyrun der...ama siz onun önce geldiğini bildiğiniz için siz buyrun dersiniz..adam ikiletmez...para çeker,tekrar çeker,fatura öder..işi uzar,uzar..içinizden okursunuz adama...

Sıra size gelir..bakarsınız..kart okunur yanlış olan yoktur..içiniz rahat gidersiniz mağazaya..

Adamlar cama bir şeyler yapıştırmakla meşguller..beğendiğin bot u eline alırsın,beklersin sana senin numaranı vermeleri için..cama indirim yazısını yapıştırırlar..sorumlu olan kişi gelir ,numarasını alırsın..denersin, çok beğenirsin..tamam dersin..fiat..

50 lira denilir şimdi indirime girdik,ilk alan sizsiniz..okadar sevinilirki sanki bedavaya almış gibi olunur..elinde poşetinle seke seke eve gidilir...

Herşeyde bir hayır var diye boşa denilmemiş..bütün o küçük aksaklıkların hep bir sebebi varmış..bir öğrenci için 50 lira kazanç az paramı...

15 Ocak 2011 Cumartesi

Doğum günün kutlu olsun kızım..


İyiki doğdun kızım...NİCE MUTLU YILLARA...

Seni doğurduğuma hiç pişman olmadım.Kucağıma almak için çok uğraştım , 6 aylıkken doğmak istedin ,seni zor zapt ettim içimde...

Doğduğunda kıyametleri koparttın en yaygaracı olan sendin,6 erkek bebek içinde tek kız bebekdin,anında emmeye başladın ve yanımda melek gibi uyudun..iştahlıydın sorunsuzdun...

7 aylıkken yürümeye başladın,yaşından önce konuştun.2.5 yaşında bisikletinle sokağa çıktın,4 yaşındayken mahallenin elebaşısı olmuştun ve zapt edilemezdin.öbür kızlar gibi pek bebeklerle oynamadın,gürültü çıkaran şeyleri severdin,en sevdiğin oyuncağın davul undu...hiç yazı yazmadın resim yapmadın,ana okulunada gitmedin.kavgacıydın,erkek çocuklarını bile döverdin,anneleri şikayet ederdi..

Okula başladın çogu ana sınıfına gitmişti kalem tutmasını biliyordu ,harfleri öğrenmişti..Öğretmenin seni çok sevmişti sınıfın henem ıdaresini eline alımıştın ,herkesten önce okumayı söktün,hersene hep sen sınıf başkanı oldun..hırslı olmadın hiç ama doğuştan liderdin..Bana lise bitinceye kadar hep takdirname getirdin,Babanında benimde hep göğsümüzü kabarttın..

İstediğin üniye istediğin bölüme geldin...Etrafında sevdiğin kişiler var..Hayat şimdiye kadar sana güzel şeyler verdi .bundan sonraki yaşam ında güzel geçmesini dilerim..

Seni seviyorum kızım...

13 Ocak 2011 Perşembe

Kıskançlık....9


Alp Tuğçenin ardından baktı,bir kahv daha içti .İstemesede eve gitmek zorundaydı...

Burcu bütün gün alp ten haber alamamıştı,telefonlarına cevap vermemişti,canını sıkan bir şeyler vardı ama neden kendisine bukadar uzak davranıyordu..yoksa izmirde ona birşeylermi olmuştu,yada birimi vardı hayatında....

Alp burcuyu akşam yemeğini hazırlarken buldu,kapıdan ona uzun uzun baktı..burcu onu duymamıştı,farkına vardığında oda şaşkınlıkla ona baktı...gözlerindeki ifade çok garipti.

Nereye gittin dedi....hiç aramadında...birşeymi oldu,kötü birşey olmuş gibi...

Gel dedi,Alp...konuşmamız lazım.

Yemek birazdan hazır olur sonra konuşşak...

Hayır dedi şimdi..gel otur...

Burcu kanapeye oturdu,elleri titriyordu...kötü şeyler vardı hissetmişti...

Ayrılmak istiyorum ,dedi alp ....

Burcu inanamadı önce ,kulakları uğuldamaya başladı,ellerini avuçlarına sıktı...yutkundu..alp e dikkatli baktı,cidimiydi..evet galiba öyleydi..nekadar soğuk bakıyodu...

Burcu neden dedi yalnızca..neden...başkasımı var...Buraya beni almak için gelmiştin ne olduda şimdi ayrılmak istiyorsun..

Evet başkası var..sana yalan söylemeyeceğim..seni gördüğümde duygularımın eskisi gibi olmadığını anladım..sana karşı artık sevgi hissetmiyorum...

Kim ..orada birlikte çalıştığınız neşe hanım mı...kim...

Tanımazsın..neşe hanım değil..o yalnızca birlikte çalıştığım bir arkadaş okadar...Telofonda tesadüffen tanıştık ve aşık olduk birbirimize..onun adı tuğçe..evleneceğiz...

Burcu kulaklarına inanamıyordu..bu nasıl olurdu..Tuğçe..tuğçe...bu nasıl olur dedi,tuğçemi...

Evet dedi alp..ne oldu isim tanıdıkmı geldi,ama sanmam tanımazsın sen onu..neyse ikimizde birbirimizi seviyoruz..haayatıma bir tesadüfle girdi,beni yanlışlıkla aramasaydı onu hiç tanımayacaktım ve başka biride belki hiç olmayacaktı...

Eşyalarımı alıyorum,ev herşeyiyle sana kalsın ,avukatım seni arar..zorluk çıkartmazsın umarım,hoşçakal..

Alp bavulunu aldı iki gün önce nasıl geldiyse öyle çıktı gitti...

Burcu hala anlamamıştı..şakamıydı bu böyle...nasıl ayrılmak issterdi...tuğçe demişti..yanlışmı anlamıştı..telefondamı tanışmışlardı,bu nasıl olurdu...

Nkadar orda oturduğunu anlamadı..titreyerek telefonu aldı,tuşları çevirdi...

Tuğçe dedi..aç telefonunu,bana hayır de..ben değilim de...ama telofon kapalıydı,deffalarca aradı ama hep kapalıydı..arkadaşlarını aradı,zorlukla konuştu,yeni evinin adresini kimse bilmiyordu..çaresizce beklemeye başladı...

İki gün sonra tuğçe telofonu açtığında birbiri ardına gelen mesajlarla karşılaştı korktuğu olmuştu galiba...arayan hep burcuydu..sesli mesajlara baktı..kocamla aranda ne var diyordu burcu..beni ara çabuk diyordu...bir tanede aalp ten vardı..aşkım karımla konuştum artık aramızda engel yok diyordu...aşkım mı bu adam deliydi ne...

Burcu yinr aradığında ,tuğçe istemeden açtı..

Tuğçe,bana çabuk açıklama yap..alp le hani birşey olmamıştı..gizli gizli görüşmüşşünüz...bunu bana nasıl yaparsın...seni hain..seni hain..senin gibi arkadaş olmaz olsun..

Tuğçe nasıl açıklayacağını bilemedi..ben aramadım onu o beni aradı..ben ona hayır dedim ama o peşimi bırakmıyor,inan bana sen arama artık dedikten sonra ben birdaha aramadım...

Yalancı dedi burcu..yalancı..sen nekadar kalleş mişşin..eşimi tam adamına teslim etmişim ..nekadar yalancı bir hainmişşin sen..arkadaşının eşine göz diken bir o......muşşun sen..

Hey..dedi tuğçe iğrençleşme..ne konuştuğuna dikkat et..benim senin kocanı istediğim yok benim peşime düşen o..okadar kocanı seviyordun ne diye başka kadınları ona yolluyorsun ozaman..Kızım bir söz vardır bilmiyormusun..saklama hırsız söyleme arsız edersin..Sen eşşeğin aklına karpuz kabuğu soktun...kendin ettin kendin buldun...bana ne sizden..kocanıda istemiyorum,seninlede konuşmak istemiyorum..

Telefon kapandığında ,burcu sinirden titriyordu....ağlamaya başladı,katıla katıla apladı,ağladı..arayacağı kimsede yoktu,kime ne diyecekti,kendisi etmiş kendisi bulmuştu..



.....Alp izmirde hayatına devam etti..beş yıl kadar sonra tekrar evlendi,ama bu sefer çok daha dikkatliydi...burcuya boşandıktan sonra anlattı olanları...

Burcu ,Tuğçeyle barıştı..bu ikisinede acı bir hayat dersi olmuştu..evlilikler ve aşk denenmeye gelmez..denersende en kötüsüne hazır olman lazım..emin değilsen boş ver zamana bırak...

Burcu alp in onu af etmesini bekledi çokda uğraştı ama olmadı alp evlendikten iki yıl sonra oda evlendi..hala kıskanç ama çoğunu içinde saklamaya çalıştı.terapi gördü,dozunda tutmaya çalıştı...

12 Ocak 2011 Çarşamba

Dizi...

Seyretmeyeceğim artık diyorum,hatta ilk birkaç dakika başka kanallara bakıyorum ama ama elim yine gidiyor...ve yine ağlıyorum şu diziye..anlamışşınızdır sanırım,

Öyle bir geçrki zaman...

Ali yi ve onun gibi adamları boğmak istiyorum...

Berrin in saçını başını yolmak istiyorum siyasi işlere bulaştığı için...

Carolin aşiftesini polat alemdar abimize teslim etmek istiyorum yola getirsin diye..

Cemilem garibim..yıllarını çocukları büyütmek için uğraş,gençlik gidince ortada kal..

Aylin i seviyorum.....

Osman ı mıncıklamak istiyorum,ne tatlı bir çocuk o öyle....

Mete ah bu mete...bu çocuk harika oynuyor...Akşamki bölümde,babasının kapısını kırdı içeriye kardeşini almaya girdi ya o anki bakışı...beni öldürdü..sevilmediğini kabullendi ama kardeşi adına sevindi ve vaz geçti herşeyden...

Çok güzel bir dizi ama artık acı çekmesinler,dayanamıyorum ben...

11 Ocak 2011 Salı

Finaller...


Haydi hayırlısı...Kızımın ve binlerce öğrencinin çilesi başladı...FİNALLER....

Ah bir kazanılsa deniliyor ama kazanmak değilmiş esas olan ...kalmadan bitirmek miş...O koca koca kitapları bitirmekmiş....

Bütün çocuklara ALLAH Zihin açıklığı versin

Kıskançlık..8

Sabah erken kalktı burcu uyanmadan gitmek istiyordu...Gece burcunun yakınlaşma çabalarına cevap vermemişti,başım ağrıyor diye geçiştirmişti..yalanda değildi ya gerçekten başı ağrıyordu..

Bir not yazdı..İşim var,çıkmam lazım...

Annesine gitmek istedi,ama o anlardı hemen ve kararından vaz geçirirdi onu ..nekadar burcuyla anlaşamasalarda evliliğini bitirmesini istemezdi..çok özlemişti onu ama daha olmaz dedi,daha sonra anneciğim dedi,daha sonra....

Ankaranın sisli havasında dolaştı,düşündü...Burada hayatı geçmişti,öğrencilik yılları,işe başlaması ve evlenmesi...

İzmir dedi evet izmir....Orada artık yeni bir hayatı olacaktı...

Buluşma yerine bir saat erken vardı..Bir kahve söyledi,beklemeye başladı...

Kapıdan giren kadını gördüğü anda o olduğunu anladı..Çantasını iki eliyle kavramış gerginliği yüz hatlarına vurmuştu..

Merhaba dedi kadın...Alp bey ...sizsiniz değilmi...

Alp ayağa kalktı..Yüzüne bir gülümseme kondurmaya çalıştı..Evet dedi ben alp..

Bende Tuğçe...Çok memnun oldum...

Tuğçe ne diyeceğini bilemez gibiydi..Alp konuşmaya başladı...

Tanışmak kısmet oldu sonunda.Sizi çok kereler düşündüm,nasıl biri olduğunuzu tasfir etmeye çalıştım...sesiniz etkiledi beni..Aslında eşimden başkası hiç olmadı hayatımda..size rast gelmeseydim yine olmazdı..ama ama artık siz varsınız ve hiç birşey eskisi gibi olmayacak...

Tuğçe yutkundu..Alp bey dedi..Beni yanlış anladınız..Hata yaptım kabul ediyorum sizinle hiç konuşmamam lazımdı..Telefonda kalması gereken bir şeydi..siz evlisiniz ve benimde bir arkadaşım var..Siz ve ben diye bir şey söz konusu değil...

Hayır dedi Alp..Hayır..biz varız artık..evliliğimi bitirme kararı aldım..ve sizde arkadaşınızla sorunrunlar yaşadığınızı söylemiştiniz mutluluğu benimle konuşurken bulduğunuzu söylüyordunuz..Öyleyse neden birlikte olmayalım,ben her şeyi göze aldım..

Tuğçe ne yapacağını bilemedi..Hiç böyle olsun istemezdi,kendi tuzaklarına kendileri düşmüşlerdi..Arkadaşına ne diyecekti,yuvası yıkılıyordu..

Alp bey dedi..Mümkün değil ,sizi sevmiyorum..Yaşadığımız sanal olan küçük bir flört tü ve öyle kalmalıydı..Lütfen unutun bütün olanları ve eşinizle aranızı düzltin..

Asla dedi alp ..Bu hemen unutulacak bir şeymi..Öyle hayatıma istediğiniz gibi girip çıkabileceğinizi mi sanıyorsunuz..ben hayatıma kolayca birini sokmam ..ama bir kere olursada o kişi hayatıma dahil olur..Ben defalarca sizi engellemeye çalıştım ama siz ısrar ettiniz..sizde beni istiyorsunuz..evliyim diyemi sorun oluyor..Artık sorun değil,boşanacağım ve sizinle evleneceğim...

Tuğçe ayağa kalktı..Alp bey anlamıyorsunuz..hiç mantıklı düşünmüyorsunuz...olmaz diyorum olamaz...Siz ve ben diye bir şey yok...umarım aklınız başınıza gelir..Lütfen beni aramayınız artık..sizden hiç hoşlanmadım...

Neden kalktınız hemen,dedi alp..sizinle bütün gün konuşabilirdim..ama aartık sık sık görüşeceğiz zaten ,öyle sizi bırakacağımımı sanıyorsunuz..bunu unutun..dedim ya hayatıma giren öyle çıkamaz...Sizi arayacağım,bu akşam eşime anlatacağım ve size geleceğim...

Aramayın beni hayır dedim anlamıyormusunuz dedi Tuğçe,sinirdn titriyordu...Telefonumuda kapatacağım,beni bulamazsınız..

Tuğçeciğim,canım dedi,alp....Sen öyle san iyne deliğinede girsen seni bulurum..sn artık benimsin..Bunu o kafana sok..Şimdi gidebilirsin ama seni aradığımda koşarak geleceksin....

Tuğçe korkmuştu..Bu adam neydi böyle psikopat mıydı..ne biçim bir işe bulaşmıştı..Kahretsin dedi..KAHRETSİN....