27 Kasım 2010 Cumartesi

Bolunun kuzusu bunlar


Derya kuzusu bunlar..bizim buranın da kuzusu mantardır..heleki kanlıca mantarıysa..harika bir tadı vardır ,etten çok daha güzel ve daha sağlıklı..

Bu gün buranın yöresel pazarı vardı,daha çok köylerden gelen mahsuller satılır,biraz malzeme aldım,mantarıda sordum ,5 lira dediler..alayım mı almayayım mı derken elim doldu,eve geldim malzemeleri bıraktım.akşam çökmek üzereyken ,hadi dedim yarım kilo olsun alayım..pazar toplanıyor,bir kadın mantarını toplamak üzere..nekadar dedim..

Al dedi hepsini kilosu 1 lira..

Almazmıyım..4 kilo aldım..hala gözüm mantarda ama daha fazlasını ne yapayım,burada difriz im yok ki,ziyan olur.

Temizledim ,doğradım ,pişirdim...Bir tavasını kendim yedim..Bildiğim mantar ama yinede herzaman şüphe olur.okadar benzeri varki..tek tek kontrol ettim.sabaha görüşürüz inşallah...

ohh..derya kuzusu bunlarr...ama ne lezzet,ne lezzet...

Sıcacık bir film...

Bu sabah harika bir film seyrettim...Televizyonu nekadar sevmiyorum desemde ,hayatımızın içinde onsuz olmuyor...Genelde saçma sapan şeyler dolu ama arada böyle güzel filmlerde oluyor...

Japon filmi galiba yoksa koremi tam ayrıt edemiyorum onları...

Günümüzdede olan medyanın ve saçma realty şovlarının nasıl hayatımıza girdiğini başkalarının hayatını yaşamaya başladığımızı,özel hayatların genel hayata dönüştüğü bir insanlık olduk...nekadar teknoloji okadar başkalaşma...

Küçük sevimli bir çocuk 5 -6 yaşlarında...Babasını takip etmek istiyor babası kızıyor eve dön diyor,babası oğluna bir anne arıyor randevusuna gidiyor..

Çocuk dönüş yolunda bir tevizyonun canlı yayınına takılıyor,kameralar ona dönüyor..Yapımcı ve sunucu genç bir kadın çocuktan bir hikaye çıkarmaya çalışıyor..

Çocuğu yol boyu takip ediyorlar ,ona ne yapması gerktiğini söylüyorlar ama çocuk dinlemiyor,annesi olsa dinleyeceğini yabancılarla konuşmayacağını söylüyor,sunucu kadına annem misin sen diyor,oda evet annenim sözümü dinlemen lazım diyor,çocuğa emirler vermeye başlıyor,söyle yap ,şöyle dur kameraya bak gibi..ve araya reklam almaya başlıyor,reyngler yükseliyor herkes seyrediyor sokaklarda büyük ekranlarla halk çocuğu seyrediyor...

Babası randevusuna gidiyor ama yalnış kadınla konuşuyor bir hostes uçuşuna çıkmadan önce orada yemek yiyecek ,oda televizyonda çocuğu seyrediyor,hep öyle bir oğulun hasretini duyarak...

Adam kızın masasına oturuyor..arkası elevizyona dönük,geç kaldım biliyorum nekadar güzelsiniz diyor...

Kadın gülümsüyor..konuşmaya başlıyorlar,adam ın telefonu çalıyor arayan oğlu..

Baba beni takip ediyorlar diyor,filmimi çekiyorlar...baba inanmıyor ,meşgulum diyor..kadınla sohbet ediyorlar,oğlum diyor..hep annesini bekliyor..kadın soruyor ne iş yaparsın ..dişçiyim diyor adam..

Kadın diyor köpek dişlerim sence çokmu büyük..hayır diyor adam çok güzel ,her diş çocuk gibidir bakım iser ,onları seversen onlarda sağlıklı olur ...oğlumun annesi diyor ve anlatmaya başlıyor...

Bana 6 yıl önce geldiğinde köpek dişlerini kesirmek istemişi,çok güzel köpek dişleri vardı ben hayır dedim...kesmedim..onlar senin özelliğin ,onlar olmazsa sen olamazsın...oğlumuz oldu...ve o bir sunucu oldu...ve dişlerini başka bir dişçide kestirdi...bende oğlumla başka bir yol çizdim..o çok ünlendi,ama oğlunu hiç anımak istemedi ,en tepeye çıkmak istedi...oğlum annesini sorduğunda onun en tepede ,en yüksek yerde olduğunu söylüyorum...

Çocuk çok sıkılmıştı herşeyden ,ssöylenenleri yapmadı ..sunucu kadınla tartıştı,kadın annesi olmadığını söyledi çocuk tekrar anne dedi...kameralar sunucu kadına dönmüştü...kadın sinirlendi çocuğa vurdu...

Adam o an televizyona baktı oğlunu gördü ve annesini....

Çocuğun telefono çaldı..arayan babasıydı..sunucu hırsla elefonu fırlattı...

Çocuk sen annem değilsin ..annemi aramam bulmam lazım deedi ve gözü en yüksek yer olan teelevizzyon kulesine takıldı....fırladı gitti.....

Adam sunucu kadına sordu,oğlum nerde...neden tekrar hayatımıza girdin....sen seçimini yapmıştın....

Geçmişin aacılaarını konuşmaaya baaşladılar ..artık hayatı ortaya dökülen kendisiydi...

Çocuk otobüse binmek istedi ..biletin dediler..hostes onu gördü elini uzattı o dedi bbenimle...çocuklaa konuşmaya baaşladılaar kucağına aldı onu öptü..öptü...

Koluna telefon no sunu yazdı babana ilet dedi..o isted
iği şeyi yapmaya hazırım...annen olmayı çok isterim...şimdi uçmam gerekir..beni mutlaka arasın dedi..son bir kez çocuğu öperek ayrıldı...


Sunucu ve adam çocuğunu aramaya başladılar....biliyorum dedi.. seni bulacağı en yüksek yere gidiyyor...

İkiside kuleye baktı..ve bütün kameralar onları izlerken kuleye vardılar...adam dedi sen yalnız gir ..seni tanımasına izin ver...kadın içeriye girdi...

Çocuk elinde bir çiçekle..kadınlara bakmaya başladı ..onu nasıl tanıyacağım dedi kendi kendine..dişler dedi..evet dişler...onunda çok güzel köpek ddişlerri varmış ben ona çekmişim...

Bir kadına yaklaştı dişinize bakabilirrrmiyim...Kadın terslendi,her kadıa yaklaştı ama olumsuz cevaplar aldı..

Sunucu çocuğa yaklaştı,eğildi...ben annen im dedi geldim...

Hayır dedi çocuk..yine beni kandırıyorsun...

Gerçekten dedi kadın ben gerçek annen im....

Bakayım dedi aç ağzını..senin köpek dişlerin yok ...benim annem olamazsın....

Çocuk döndü arkasını...camdan dışarıya bakmaya başladı...karanlık çökmüştü..gözünü yüksekte uçmakta olan uçağa çevirdi,gülümsedi..kolundaki telefon numarasına baktı,el salladı...

Görrrüşürüz anee.....
A

26 Kasım 2010 Cuma

AŞK SARHOŞLUĞUNUN SABAHI...


Arkadaşım kitap tavsiye etmiş sağ olsun eminim çok iyidirler,birkaç kitapçıya baktım ama bulamadım,bulduğumda okumaya çalışacağım..

Benimde tavsiyem var iranlı bir yazardan ,her kültüre hitap eden bir kitap..Aşk sarhoşluğunun sabahı...

Adından da anlaşılacağı gibi aşk dan sarhoş olursun ve sabahında uyandığında gerçeklerle yüzyüze gelirsin..Yakışıklı prensin belkide çirkin bir kurbağadır..Ve kendine geldiğinde bir çukurun içindesindir ....

Tavsiye ederim.....

Kiapların adları ve resimleride beni cezbeder,okumamda ekilidir..bazılarını beğenmem ama emeğe saygıdan okumaya çalışırım,bazen esneyerek...ama bitirmeye çalışırım...

Bazı kitapları ise bir solukta bitmesini hiç istemeyerek,içinde yaşayarak...Yazarın hayal gücüne hayran olurum,belkide yaşadığı bazı şeyleri yazmıştır,sevdiğini unutmamak adına dizelere dökmüştür onu ölümsüzleştirmiştir kimbilir....

Kitapları seviyorum,televizyondan sıkılıyorum....

25 Kasım 2010 Perşembe

Başka çocuklar


Haydarpaşa-Gebze hatında ,yaşları 10- 16 arası olan 7 -8 kadar çocuk..halleri perişan,üst başları hip hap tarzı gibi bol kıyafetler ama yakışmamış...

Hoplayıp zıplıyorlar,askılıklara tutunupsallanıyorlar,vagon un bir ucundan bir ucuna koşup birbirlerinin sırtına atlıyorlar,okadar gürültü yapıyorlar ve okadar pervasız arsız larki kimse bir şey diyemiyor..arada bir çakı gibi aletleri gösteriyorlar,insanların gözü korkuyor..

Tren istasyonlarda durdukça kapılara asılıyorlar inen insanlara yada uznabildikleri yere kadar uzanıp insanların kafalarına vurup dalga geçiyorlar..

Ama biri insaflıymış ,öbürlerine-yaşlılara vurmayın lan onlara yazık,sadece genç olanlara vuralım....

B u çocuklar nerde,nasıl yetiştiler..ne olacaklar,
yarın bunlar bize neler yaparlar....

Bunları kızım anlattı..Müdahale etmedin,bir laf diyemedin mi dedim..Anne delimisin,koca koca adamlar bile tırstı ,o çocuklardan herşey beklenir dalaşmak için yer arıyorlar ,erkekler dururken bana laf mı düşerdi orda dedi ...haklı...

T V hane

Televizyona bakıyorum kanalları geziyorum..evlilik programları almış başını gidiyor..insanlar için hayırlımı hayırsızmı anlamadım.Evlenenler var hayırlı olsun diyorum umarım mutlu olurlar..ama koca koca insanlar gelip gidip duruyorlar,iki tıngırtı duydularmı başlıyorlar oynamaya .yakıştıramıyorum orta yaş yada üstü biraz ağır olmalı. efendi olmalı. hanım olmalı bence.

Adam çıkıyor,genç isterim diyor artık yaşamak isterim diyor kendisi var 60 kusur..istediği 35 i geçmemiş olsun diyor..neden diyorlar ..yaşlı olursa ona bakmam gerekir ben bakamam ,o bana hizmet edecek diyor..orta yaş kaddınlar itiraz ediyorlar..olurmu öyle şey sen hizmetçimi yada bakıcımı arıyorsun yaşına denk al diyorlar...

Kadın çıkıyor,evi olsun kariyeri olsun ,arabası olsun ama çocuğu olmasın,boyu uzun olsun ,yakışıklı olsun ...kendisini ne sanıyorsa .

Miniğim..



Küçük cadım dan inciler...

Anneciğim,artık mükemmel giyinmeme gerek kalmadı çünkü bayram bitti.

Babanneciğim ,ben hepinizden çok memnunum ama şu babamı değiştirsek,yerine başka alsak daha memnun olurdum.

Babaanneciğim ,şu bolunuzdan bıktım artık çok kaldınız sen gitme ama halam kalabilir,orda yalnız kalmaktan korkuyorsa babamı gönderelim yanında..

Annee,kayu nun annesi hiç senin gibi davranmıyor çocuğuna ,biraz daha dikkatli davransan iyi olur..

Dedeee.yemekte çok konuşuyorsun...yemeğinide düzgün yee..

Anee, dişinde yemek kalmış onu temizlermisin yoksa miğdem bulanıyor...

Benim eşyalarımı ellemenizi yasaklıyorum size.birtek babaanem elleyebilir,önce izin almanız gerekir...

Anne ,herşeye ayıp olmaz diyorsun ama sebebini söyle,bana gerçek sebebini söyle...

Bu çocuk nezaman büyüdü . bunları nezaman öğrendi,kime çekti...

Zekası halası..

Çenesi dedesi..

Havası babası..

Kokoşluğu annesi..

Dış görünüşü BENN.....

Onu çok seviyorum..

12 Kasım 2010 Cuma


Kurban bayramımız kutlu olsun...

Evimize dönüyoruz,hayırlısıyla..Çok uzun yıllardır otobüsle uzun yolculuk yapmamıştık,sağolsun hep eşim getirip götürür.hem iyi bu durum hemde kötü...

Gençlikte isterdim biraz özgür olayım atlayayım otobüse,uzaklara yolculuk yapayım,tanımadığım yerler tanımadığım insanlar olsun,gezeyim bütün gün hesap vermeden kimseye önceleri babam beni sınırladı,evlendim eşim sınırladı ..heryere kendisi götürdü getirdi..Biraz canım sıkılsa gezmek istesem ne işin var otur evinde can sıkıntısıda neymiş,çok sıkılıyorsan bir çocuk daha yapalım dedi...Erkeklerin can sıkıntısı anlayışı farklı...

Yaşımız ilerledi,şimdi hesap soran yok ,atla otobüse gel diyorlar,istersen çalış diyorlar,gez sabah akşam .....ama artık can istemiyorki.

Herşey zamanında güzelmiş.

Kızım çok heyecanlı ,evimizi çok özlemiş ,çokta sıkıldı derslerden,hak etti tatili. gezsin ,denizi doya doya koklasın....