28 Temmuz 2010 Çarşamba

Karasu da tatil



Selam ben geldimm... nerden geldin diyen olur belki ,kısa bir tatilden geldim..
Bu sene ilk kez gittiğimiz bir yer Karasu . iki saat mesafede bir yer ben küçük ağva gibi kefken gibi bir yer olarak düşünmüştüm,ama çok farklı..belki yüz kadar pansiyon var tatil steleri ,çadır kentler,axua parklar,uzun yürüyüş caddeleri,bütün sezon açık olan yol kenarlarında sokak tezgahları...gece cıvıl cıvıl bir yer.heryer insan dolu.yazın 200 binden fazla insan oluyormuş.

Festival zamanına denk geldik bide şansa.geceleri konserler vardı .gülşen vardı benim tanıdığım daha tanıdık tanımadık sanatçılar vardı... ama bir havai fişek gösterisi vardıki görülmeye değerdi..ilk kez tam altında durduğum ve sanki üstümüze yıldızlar düşecek gibi yağdığını gördüm ve bayıldım,harikaydı.

Kumsalı bir harika deniz tertemiz pırıl pırıl..uçsuz bucaksız bir kumsal var.isteyen kalabalığa gitsin şezlong kiralasın isteyen sakin yerlere gitsin herkese yer var..
Ben herşeyimi almıştım eşim son anda bir pansiyonda yer buldu.mangalımızı hasırlarımızı şemşiyemizi felan aldım..hatta terlikleri bile aldım ama hiç gerek yokmuş bizden bile daha ucuz herşey,bütün marketler var nerdeyse en ucuz Şok marketbardaktan karpuza kadar al ve fiatlar uygun taşımaya değmez oraya kadar..Pansiyonlara pek güvenemezdim ama bizimki çok temizdi mutfağında buz dolap, aygaz var sen yalnızca bir tava ve yemek pişireceksen tencere al tabak bardak .bide tabiki çay yapmak için malzeme..banyonda şampuan ve sabun ,sıcak su var,istersen dışarda ye istersen bizim gibi mangal yap..son akşam dışarıda yedik ama keşke kendimiz yapsaydık mangal daha güzel bence..
En rahat ettiğimiz kısmı kimse kimseye dönüp bakmıyor,eşim bu konularda biraz pimpirikdir.önceleri beni kıskanırdı şimdi kızını kıskanıyor..etrafa bakar kalır ..ama orda hiç rahatsız olmadı,kızınıda rahat bıraktı.oda gönlünce yandı.
Biraz fazla yanmışlar eşim hatta çok pişmiş oldu son gün bacakları şişti zor geldik..ben fazla girmedim denize ,öyle yanmak içinde güneşlenmedim..ama herkese arada bir tatil lazım ..nekadar vücüt yorulsada cebin boşalsada kafanda boşalıyor ..

Tavsiye ederim....

fotolar bizden.. daha çok varda ikisi yeterli şimdilik.

23 Temmuz 2010 Cuma

Hayır ın hayırlısı

Anne ile 16 yaşındaki kızı pazara çıkarken hesap yaptılar.40 lira paraları vardı kızının okul harçlığı da bunun içindeydi 20 lirasını uzattı kızına yetermi dedi bu sana bir havta, yeter anne..dedi ve alacaklarını aklından bir bir geçirerek pazara yola koyuldular bu sıralarda durumları biraz sıkıntılıydı,hesaplı davranmaları gerekiyordu.

Alacaklarının çoğunu almışlardı yanında az bir para kalmıştı,domates tezgahına yaklaştıklarında,ortayaşın biraz üstünde bir kadın ın kızım ,güzel kızım bir bakarmısın sesiyle döndüler.kadın elinde el işlemesi olan havlularla genç kızın yüzüne baktı alırmısın bir tane...Eyvah dedi annesi.bu şimdi alır,huyuydu elindekini hiç düşünmeden verir .her çocuktan ve yaşlıdan bir şey alır yada bütün parasını verirdi.

Yaşlı kadın ,alırmısınız bunları yapıp öksüz torunlarımı geçindiriyorum ,başka bir gelirimiz yok ,alın teri ..al güzel kızım çeyizine koy sana hayırlı gelsin .. öyle temiz yüzlü ve sevgi dolu konuşmuştuki.anne ne yapacağını bilemedi onu üzmek de istemedi ama yok tuki...



Anne. kusara bakmayın ama bütün paramı harcadım olsa alırdım gerçekten,el işlerinizde çok güzelmiş,İnşallah satarsınız hepsini ..dedi ve işine dönmek istedi Kızı anne alalım ama çok güzel ..ne kadar teyze ,15 lira yavrum..al dedi bütün harçlığını 20lirasını verdi,kadın 5 lirayı bozdurup vermek istedi,hayır dedi gençkız, torunlarına bir şey al teyzeciğim hayırlı işler sana ..
yine yapmıştı yapacağını..
ne yapacaksın dedi annesi,hiç paran kalmadı bir havta okulda ne yapacaksın ne yiyip ,ne içeceksin..biliyorsun maaşı almaya daha var elimizdeki son paraydı..kız omuzunu silkti olsun dedi..yemem içmem evden ekmek arası yaparım.

Eve geldiklerinde anahtarı aradılar,kızı cebindeki kendi anahtarını çıkartmak için cebini karıştırdığında anahtarla berabereline 20 lira geldi..

Anne bak dedi..para var sen mi koydun..Hayır dedi anne şaşırarak,niye cebine koyayımki,sen önceden mi koydun acaba unuttun..Bilmem dedi kız ama olsaydı anahtarı koyarken görürdüm hem bu kadar param olsa unuturmuydum..yok dedi yok ..böyle bir param yoktu,eve girdiler ve eşyaları boşalttılar havluyu açıp bakınca ..ikiside..

Okadın galiba dediler, vardı onda bir şeyler Hayırdır İnşallah...Hayırdır İnşallah...

Hiç vaz geçmedi elindeki parayı dağıtmaktan ..hiç bir zaman da parasız kalmadı,bir çok kez anesi bile sıkıntıya düştüğünde sende vardır ,bana şu kadar versene dediği oldu ...

22 Temmuz 2010 Perşembe

Keşke


İçi içine sığmıyordu bir panayır zamanı daha gelmişti..Panayır ı bilmeyen olabilir, küçük kasabalarda yılın aynı dönemlerinde yapılan fuar benzeri bir etkinliktir.

Aynada kendine baktı uzun açık kumral saçlarını taradı ,okadar uzamıştıki neredeyse kalçalarına değmeye başlmıştı.3 yıldır hiç kestirmedi,o saçlarını çok beğenmişti çünkü ona ne kadar güze saçların var demişti ve o güzel gözleriyle mavi yeşil karışık gözleriyle gözünün içine bakmış,gülümsemişti.

Tam 3 yıldır geliyordu panayır a,açtıkları bir stant vardı adapazarı nda büyük iki tane mağazaları varmış buraya geleneği bozmamak için gelirlermiş çünkü babasıda dedeside gelirmişti .Panayır ın en büyük stant ıydı onlarınki en güzel kıyafetler orada asılı olurduen kalabalık orada olurdu..ama onun için önemli olan o yakışıklı delikanlının gelip gelmeyeceğiydi..

En güzel kıyafetini giydi,annesi ve kardeşiyle yola koyuldular .çok kalabalıktı yolda insanlar birbirine çarparak yürüyordu,tam 3 yıldır her panayır zamanı birbirlerine uzaktan bakıyorlar ,birbirlerini takip edip duruyorlardı,hiç yalnız yakalayamadılar hep yanlarında birileri oluyordu.

Evet onların tezgahına geldiklerinde ,gözleri onu aradı.amcası vardı ve tanımadığı bir adam daha ...yokmu diye düşünürken onu gördü oda onu gözleri buluştu ikiside seni gördüğüme çok memnun um der gibi parladı.
onun onu fark ettiği gibi başka kızlarda fark ediyordu,etrafında dolanıyorlardı,onlarla konuştuğunu gördükçe içini kıskançlık sarıyordu.öbür kızlar her istediklerini tezgahın bütün güzel kıyafetlerini alıyorlardı ...

Panayır ın 3.cü gününde mahaleden komşular ve ve akrabalar ıda vardı yanlarında ,dolaşmaya başladılar yine tezgaha yaklaştı ve yanında anesi var iken daha önce gördüğü ve oldukça pahalı olan deri bir mont abaktı ilk günden beri çok beğenmişti onu sahibi gibi çok kaliteliydi çok kız almaya çalışmış ama çok pahalı olduğu için geri vermişlerdi,az önce yine havalı bir kız onu denemiş ama babası hayır demişti..çok kıskanmıştı mont u değil delikanlının onunla ilgilenmesini kıskanmıştı..

Annesine sesine yükselterek O montu istiyorum ...anne İSTİYORUMM...annesi kızım yavaş sesini yükseltme bakarız baban akşama bakar bütçemize uyarsa olur yoksa alamayız dedi..ama tekrar sesini daha yükselterek BEN İSTİYORUM PARAMIZ VAR ÇOK ŞÜKÜR ALABİLİRİZ BEN İSTİYORUM....delikanlı bir an gözlerine baktı sonra kafasını çevirdi ...
evlerine dönme yolunda mahaleden beraber gittikleri ve başka tezgahlara ayrıldıkları nürten ablayla karşılaştılar kolundan sertçe tutup çekti...

Kız ne yaptın sen öyle ,neydi senin o şımarıklığın...o montu isterim alacaksınız diye cazgırlığın...siz gidince o çocuk ne dedi biliyormusun amcasına...

Yok amca vaz geçtim. ben bu kızı tanıdığım hiç bir kıza benzemediği için şımarık olmadığına inandığım için beğenmiştim,ama yok bu kız bana dükkanımı bile sattırır..babama artık bahsetmeyi düşünüyordum münasip bulurlarsa evlenmeyi düşünüyordum ..tamam çok güzel bir kız ama olmaz vaz geçtim ...
İlk kez ilk kez böyle davranmıştı neden öyle yapmıştı sanki kendini değerli göstermek istemişti dikkat çekmek istemişti başarmıştıda öyle dikkat çekmiştiki ...

Keşke öyle yapmasaydım keşke dedi ama artık çok geçti..o genç i birdaha görmedi gitmişti artık orda olması için hiç sebep yoktu,babası mont u almak istedi ama hayır dedi artık gereği yok..hiç gereği yok...

19 Temmuz 2010 Pazartesi

Soğuk kalp


Çok sıkıntı çekerek büyümüştü .lise ye giderken derslerinde çok başarılı oldu,fazla arkadaş edinmedi,iki arkadaş yeterliydi..SILA için...

Tenefüs zili çaldığında arkadaşı derya koluna girdi bak sana ne göstereceğim abimin düğün resimleri güzel çıkmışmı ...resimler de bir çok gülen kişiler vardı..derya,abisi, yeni gelin tanığı ve tanımadığı çok kişiler..birden gözleri birine takıldı,uzun boylu olduğu belli olan siyah, saçlı çok güzel bir erkek..kim bu.. dedi
Yengemin kuzeni kendisi yeni doktor oldu..çok yakışıklı değilmi ,bir sevgilim olmasaydı onun peşine düşerdim.ama o yalnızca bir doktorla evlenirmiş onların ailesinde bu bir kuralmış.anneside,babasıda ve bütün çocuklar ve eşleri hepsi doktor biraz konuştuk düğünde çok şeker biri ,ya aşk dedim ona aşk gelir zaten biz eşlerimizi severiz yeterki dürüst ve vicdanlı olsun,önce ona saygı duymalıyım bizim işimiz insan sevmektir, aşk bir geçiş dönemidir okadar ....dedi ben de hiç bir zaman doktor olamayacağıma göre boş verrrr...dedi

Sıla bütün ders boyunca o yakışıklı doktoru düşündü öyle bir sevgilisi olsun isterdi,ve hatta eşi olsun..deryadan resimleri tekrar istedi ve gizlice onun resmini çantasına koydu..onu güzelce kesti ve cüzdanına koydu.sık sık ona bakıyordu aşk mıydı bu ..

Karar ını vermişti mutlaka tıp okuyacaktı,okadar çok çalıştıki .
Sınavlarda çok başarılıydı,kazandı o artık bir doktor adayıydı,aylarca ve yıllarca okudu,resim hala duruyordu,hiç sevgilisi olmadı

Asistan doktorluk yaptığı zamanlarda kendisiyle kimse çalışmak istemiyordu okadar sert ve hatalara tahammülsüzdüki ,hemşireler ondan soğuk kalp olarak bahsediyorlardı..

Ailesini ziyaretten dönüyordu otobüse bindi,yanına genç bir kız oturdu ,tanıdık gibiydi ama hiç düşünmedi tanımakda istemiyordu..kimseye doktor olduğunu söylemezdi kimsenin derdini dinlemek istemezdi çünkü ..yanındaki kız gülümsedi merhaba dedi...sıla duymazdan geldi kafasını çevirdi kız çok bozuldu soğuk kalp işte diye mırıldandı ...inecekleri yere az kalmıştıki arkadan birinin yardım edin sesini duydular..

Yaşlı bir adam fenalaşmıştı,doktor varmı aranızda ,yardım edin diye sesler yükseldi sıla duymazdan geldi,nasılsa biri yardım eder zaten az kaldı ,
yaşlı bir adam bide daha mı yaşayacak ...

yanında ki kız kalktı ve sıla nın yüzğna baktı sizi tanıyorum ben de hemşireyim sizi bir kere bir hastada refakat etmiştim..yardım etmeyecekmisiniz dedi..sıla yanlışınız var bayan ben o kişi değilim madem öyle siz yardım edin az çok anlarsınız dedi..kız baktı bir kaç saniye yüzüne sonra aceleyle yaşlı hastanın yanına gitti..

Yaşlı adam kalp krizi geçirmişti ve genç hemşirenin yardımıyla atlattı krizi kendine gelmeye başlamıştı ve hemşirenin iki elini tutmuş sağol yavrum ALLAH sana her konuda yardımcı olsun ne muradın varsa olsun diye dualar ediyordu..sıla öyle bir baktı kızın elbisesi mahvolmuştu ..vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu ben yeterince insan kurtarıyorum herkese yardım edemem yaa..

Otobüs durdu ve bir anbulans bekliyordu her halde yaşlı adam için diye düşündü..sedyeyi açtılar ve çekilin lütfen yol verin hastaya ben doktorum ..hasta yavaşça otobüsten indirildi sedyeye yatırıldı..Sıla da indi ve tam geçecek ken doktora baktı..olduğu yerde kaldı O yakışıklı doktor oydu..

Doktor ,adam ın ellerini tutmuş korkma dedeciğim iyi olacaksın ..bak yanında böyle şeker bir hemşire varmış sana bütün gereken şeyleri yapmış ..ve genç kızın elini tutarak Sağolun çok sağolun dedem in hayatını kurtardınız ben Volkan .dedm beni ziyarete geliyordu,siz hangi hastanede hemşiresiniz bende ..... hastanesinin baş hakim yardımcısı uzman doktor olarak görevliyim ..sizi bırakmam artık yanında çalışırmısınız .....

Sıla çakılıp kalmıştı sanki..onun yerinde olabilirdim dedi..olabilirdim..senin için doktor oldum demek geldi içinden ama diyemedi..ne olurdu ki buna yardım etseydim..yerinde olabilirdim.....

Bana göre huzur


Günler okadar sıkıntılı ve sıcak geçiyorki ,bir an önce bitmesini diliyoruz neyi bekliyorsak..sanki ileride şahane günler varda..

Gündüz akşam olmasını bir an önce havanın serinlemesini bekliyoruz akşam oluyor yatma vaktine kadar güzel balkonda soğuk içeceklerle ve meyvayla felan geçiyor zaman ama gece tağa yatınca ne kadar camlarda açık olsa vantilatörde çalışşa akıyoruz sankii...daha yorgun kalkıyoruz..

Oğlumla gelinim bu havta tatildeydiler,akşam döndüler eğlenmiş ve baya yanmışlar,kızım resmen depresyona girdi onlar gidince ,oda gitmek istedi ama onların yanındada olmazdı bakalım eşim caymazsa bu havtada biz gideceğiz ben aslında denize girmeyi sevmiyorum,güneşlenmeyide sevmiyorum.denize bakmayı balık tutmayı severim ama anlamıyorum işte bütün gün çabuduk çabuduk suda durmak bana göre değil.Ben doga, yürüyüşlerini, yeni yerler görmeyi ,ağaçların esintisinielimde kitap hamakta sallanmayı ,akan bir derenin serin suyunda ayaklarımı sokup yürümeyi,bir göl etrafında örneğin abant kenarı olabilir bisiklete binmeyi,sonra mangalı yakıp kilim in üstünde oturup ,çiçek kokuları ve ağaçların serinliğinde atıştırmak isterdim ..

Benim tatil anlayışım farklı,gençler de başka istiyor tabiki..

14 Temmuz 2010 Çarşamba

Bekliyoruz umut ediyoruz...


Büyük gün geldi bekliyoruz ...geçen yılki gibi yine sabaha kadar oturdu sabah namazını kıldıktan sonra uyayakaldı...ben hızla bazı işleri yaptım ,oturdum onun pcnin başına Hayırdır inşallah hayırdır inşallah.....

Gece çok huzursuz ama uyanmadanbir uyku uyudum sabah 6 da kalktım oğluma çay hazırlayıp onu gönderdim sonra biraz ütü yaptım eşimin kahvaltısını yapıp gönderdim derken esila paçama yapıştı.üst baş değiştirme delisi 4 yaşında olupta günde 20 sefer kıyafet değiştiren ve ona göre ayakkabı giyen başka uçuk çocuk yoktur herhalde .heryeri talan ediyor.evde derli toplu biryer kalmadı zaten heryerde onun eşyaları geçen gece yatagın içinde yapbozlarını bulduk .ev kalabalık ne bulaşık bitiyor nede bir yer toplu kalıyor ...

Sabah sabah beni dürttüler galiba kuşlar ne alemde diye bakmak istedim daha doğrusu balkonda saksılara yuva yapan üveyikler öbür saksıya kondular hayırdır bunlar yavruları uçurmadan hemen başka yuvaya başladılar dedim bi baktım yavrulara ikiside ölmüş ..bit sarmış hayvanları aneleri bit getiriyor yavrulara sarınca bidaha uğramıyor o yuvaya ve bitler çoğalıp yavruları boğuyor,iki sinide attım balkonu ilaçladım ben bunları yaparken anne ve baba üveyik beni saksıdan seyrediyor ..bu yıl iki oldu doğurup doğurup bırakıyor balkonu bit sarıyor kovalayamıyorumda yuva bilmişler orayı senelerdir..hayırlısı...

Azkaldı birazdan açıklanacak daha uyuyor ...bilmiyorum istediğimiz puanı alamazsak yada yerleşemezsek ne yaparız ..bir yıldır tam çıkamadı zaten depresif likten.bende onunla beraber çekiyorum ya..

PİSLİKLER

İki gündür çok sinirliyim ama kimseyede belli etmemeye çalışıyorum.Neden insanlar zor kullanır, başkalarına istedikleri gibi davranabileceklerini düşünür.Biraz güzel ve gösterişliyseniz her şeyi hak ettinizi düşünürler.

Bebegime dokunmaya teşebbüs ettiler,çığlık çığlığa eve girdi ne olduğunu anlamadım önce sonra baktık ama kaçmıştı.saat 6 civarı geç saat te deil ve apartman içinde düşünebiliyormusunuz kapının dibinde ,bu kadar utanmaz ve pervasız bu pislikler.

Tek suçu zile basmayıp kapıyı kendisi açması ve otomatiği kapatmaması,bir kat çıkınca arkasından birinin geldiğini duymuş ama birilerine geliyordur diye önemsememiş kim bilir nezaman dan beri peşine düşmüş olan 20 li yaşlarda kara kuru bir serseri bizim katla alt kat arasında yetişmiş o sapık ve dokunmak istemiş bağırınca bıçak çıkartmış bağırırsa öldüreceğini söylemiş çok korkmuş ama ona papuç bırakmamış,çığlığı basınca korkmuş tereddüt etmiş kapı açılınca sesleri duyunca kaçmış...

Ben duyunca ne yapacağımı şaşırdım ve kimse duydumu dedim bilinç dışı aslında bilinç altı olarak .Çünkü sebeplerim var böyle söylemek için....

Bu başımıza ikinci gelişi daha 5 . sınıfa giderken yaşlı başlı hacı hoca oldunu düşündüğümüz ve saygı duyduğumuz çocukları özelliklede kız çocuklarını seven bir komşu dedemiz kızıma çok yakınlık göstermeye çalışıyordu.kızım bir kaç kere anne bu adam her fırsatta beni kucaklamaya çalışıyor ben hoşlanmıyorum ondan diyordu ama biz olmaz öyle şey adam kaç yaşında çocukları çok seviyor,öyle kötü şey düşünme demiştim.

Ama içimede kurt düşmüştü karşılaşmamaya çalışıyordu.bir akşam üstü okuldan gelirken balkondan baktım geliyor dede de ondan bir kaç dakika önce girdi ,kapıyı açtım bekledim ve kızıma dokunmaya çalışırken gördüm .öyle bir saldırdım ki adama merdivenlerden yuvarladım tekmeledim tabiki herkes duydu..millet vahh vahh tüh tüh dedi..ama sonra bir kaç kişiden kız mı azdırdı adamı gibi laflar edildini duydum sebebi kızım yaşından daha büyük gösteriyormuş askılı felen giyiyormuş gitar çalıyormuş filan mış feşman mış..Ya 11 yaşına daha yeni girmiş bir çocuk hadi genç kız diyelim böyle şeylerden ne anlar hadi anlamaya başladı diyelim moruklarla ne işi olur..Töbe töbe yine aklıma geldi...

Öyle işte duyan oldumu diye tepkime sebep budur..kızıma güvenim sonsuzdur .bir gün briyle birşeyler yaşayacaksa buna kendisi karar verecek ve istediği zaman istediği kişiyle olacak buna ne ben nede başkaları karar verebilir.Akşama onu dışarıya çıkarttım ,korkunun onu eve kapatmasına izin vermedim motive ettim .böyle pisliklerin onu etkilemesine korkutmasına asla izin vermem.

ALLAH çocuklarımızı kötü olan her canlıdan korusun onları iyilerle karşılaştırsın...