7 Ekim 2010 Perşembe

Arkadaşlar-3


Sinan ,melikenin koluna girdi ve yanlarında süreyyanın olmasından hoşnutsuz olarak yürüdü..birkaç adım geriden takip etmeye başladı süreyya,gözü ikisinin üstündeydi ve düşüncelere daldı.arkadaşı adına sevinmelimiydi yoksa üzülmelimi.

Melike ve süreyya liseye başladıklarında, son sınıfta olan sinanla tanışmışlardı .okulun en gözde çocuklarından biriydi çok fazla konuşmaz ,kızlar arasında karizmatik diye tanınır,okulun ağır abilerimden biriydi.Melikeyle ilğilenmesine kadar hiç bir kıza ilgi göstermemişti,melikeye arkadaşlık yakınlaşması gösteren çocuklarada sert tepki gösteriyor ,onları uzaklaştırıyordu.Hatırlıyordu daha dün gibi süreyya,bir çocuk vardı 2.sınıfa giden ve başka bir yerden gelen memur çocuğuydu,melikeyle çok ilgilenmişti,sinan birkaç kere uzak durması yolunda ikaz etmişti onu ama çocuk karar kıza ait sende kim oluyorsun seninlede çıkmıyorki demiş ve tekrar beğenisini sunmuştu...Çocuğu birkaç gün sonra yol kenarında kolları ve dişlerini kırık bir vaziyette bulmuşlardı,çocuk hiç konuşmamış araba çarptı ben önüme bakmadım diye ifade vermişti ama gerçeğin başka olduğu okul arasında çok konuşulmuştu ,o çocuk birdaha okula dönmedi ve babası başka yer tayin istedi..
O olaydan sonra kimse yaklaşamadı ve sinanlada melike bir yıl sonra çıkmaya başladılar.

Sinan süreyyaya bakarak -sen eve git istersen biz biraz dolaşacağız,diyerek durdu melikenin beline daha sıkı sarıldı,süreyya gözlerini biraz daha kısarak bir an onlara baktı sonra yoluna devam etti...sinan arkasından bakarken bu kızdan sana kurtulmanı söyemıştim niye hala arkadaşın bu... dedi.Melikenin gözleri doldu yutkunarak ama nesini gördünki o çok iyidir ,ona nasıl derim ki görüşmeyelim,ben onu seviyorum...

Süreyya tehlikeli bir kızdı bunu hemen anlamıştı fazla uyanıktı,aklına esni yapar kurallara pek uymazdı.birkaç tanede erkek arkadaşı olmuştu.aile düzenide yoktu öyle babası birkaç sene önce hapse girmiş ordada ölmüştü bir ablası vardı kocaya kaçmıştı daha 15 yaşında yoktu ozamanlar sonrada geri gelmişti anneleride ablasııda çalışıyordu,üç kadın evde tek başına kimbilir ne haltlar yiyorlardır dedi .süreyanın bakışlarından tedirgin olurdu çünkü tek o gözlerini kaçırmaz ondan korkmazdı,inadına dik dik bakardı.

Melike eve vardığında anesi merak etmişti kapıdaydı.Sarıldı aneciğim sinan döndü dedi anesi kızının mutluluğundan mutlu olmuştu başka çocukları yoktu onlara geç gelen bir hediyeydi o. üzerine titrerlerdi,hassas ve kırılgandı,iyi kalpli herkese yardım etmeye çalışırdı babası çok olmuştu emekli olalı,tek mutlulukları kızlarıydı.ama hemen evlenmesini içten içe hiç onaylamıyordu okumasını isterdi ,hatta öğretmen olsun isterdi o okadar iyi kalpliydiki ne güzel bir öğretmen olurdu.kızına anlatmaya çalıştığında hayır sinan istemiyor biran önce evlenelim diyor biz birbirimizsiz daha fazla durmak istemiyoruz demişti .annesi daha fazla ısrar etmenin anlamsız olduğunu anlamıştı onların evinde hiç tartışma olmazdı hatta yüksek ses bile olmazdı herkes birbirini dinler ve saygı gösterirdi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder