14 Ekim 2010 Perşembe

Arkadaşlar 6

Süreyya yerinden hiç kıpırdamadı yalnızca gözünden iki damla yaş belirdi onuda hemen sildi .-Ne yapmayı düşünüyorsun şimdi dedi..

Sinan olanlara inanamıyordu ne yapması lazımdıki,nasıl sıyrılacaktı bu olaydan düşünmeye zorladı kendini kafasını elleri arasına aldı sıktı sıktı kafasını..yok hayır hiç bir şey aklına gelmiyordu,okkalı bir küfür savurdu ,şansına ve melikeye .nasıl haberi olmuştu nasıl gelmişti buraya ..Yoksa dedi sen bir şeylermi söyledin ona.

Süreyya baktı yalnızca, sence dedi ..arkadaşımı kaybettim senin yüzünden,birde bana aptalca sorularmı soruyorsun, benimi suçluyorsun ..

Tamam dedi sinan ,düşünmem lazım .sonra görüşürüz bu olayı atlatalım daha sonra...

Sinan gidince ,melike yatağına kıvrıldı ve gözyaşları sessizce akmaya başladı pikeyi üstüne çekti sessizce hıçkırdı ..

Sinan ,melikenin kapısında defalarca vurdu ama kapıyı açan olmadı .cama dolandı ,bağırdı konuşmaları gerektiğini söyledi,kapıyı yumruklamaya başladı ,tekrar bağırdı ,kapıyı tekmeledi hırsından deli olmuş ve kızarmaya başlamıştı kapıya çıkan basamaklaraın kenarlarına dizilmiş olan saksıları fırlatmaya başladı,iyice kendinden geçmişti ,yavaş yavaş kendine gelmeye başlamıştı,tekrar seslendi ama hiç cevap alamadı..Bir saat kadar bahçede bekledi evden hiç ses çıkmayınca yere bakarak ,uzaklaştı...

Sinan anne sine korkarak birhata yaptığını ,aslında herşeyin bir yalnış anlaşılma olduğunu, süreyya nın onun peşine düştüğünü onunda onun evine yakasını bırakmasını söylemek için gittiğini, ama süreyyanın onun üstüne saldırdığı sırada melikenin gördüğünü yalnış anladığını söyledi ..annesi oğluna kızgın gözlerle baktı ve sonra suratına iki tokat patlattı.

Aptal diye bağırdı ,sende baban gibi aptalsın ve sürtüklerden hoşlanıyorsun,size iki kuyruk sallayan gördünüzmü,diliniz sarkıyor ne ev düşünüyor ne çocuk nede karınızı düşünüyorsunuz baban da aynı senin gibi yapmıştı bütün hayatını ve bütün parasını o sürtüklere yedirdi parası kalmayınca evine döndü onu eve aldım ama ne için sen babasız büyüme diye ..Ama ne oldu sende onun gibi ilk ahlaksıza kemerini çözdün beni rezil ettiniz ,sana bu yaşına kadar erdemli olmayı öğrettim ,adam olmayı öğrettim ,ahlaksız kadınlara kanmamayı öğrettim sanıyordum.Ne yapacaksın bilmem ama melikeyle en yakın zamanda evleneceksin ,bu olay duyulmadan hemen evleneceksin bize yakışan gelin odur çabuk bunu temizle ...

Sinan defalarca melikelere gitti ama kapı duvardı sanki, cevap veren hiç olmadı.beş gün sonra geldiğinde annesi kapıyı açtı ,çok sakin bir halde nişan bohçasını ve takılan herşeyi,sinan ın eline verdi.melikenin yurt dışında olan halasının yanına gittiğini ve onu görmek istemediğini söyledi..Sinan inanmak istemedi kabul de edemedi adresini almak istedi,ama hayır seninle konuşmak istemiyor,kızımı gerçekten sevseydin bunlar zaten olmazdı ,sana hiç güvenmemiştim kızıma göre hiç değildin sen ama melikem seni çok seviyordu onun hatırı için seni evladımız kabul ettik ama sen layık olamadın ,onu çok üzdün ,ama herşeyde bir hayır vardır ya evlenseydiniz ,sizin kanınızda var kızım kurtuldu sizden hadi oğlum sen yoluna artık ve kızımıda unut...

Elinde bohçanın olduğu çantayla annesine ne diyeceğini düşünmeye başladı ..gerçekten bitmişmiydi,melike ondan nasıl vazgeçerdi,hayır bir yalnışlık vardı bu işte ...melike onu çok severdi öl dese o ölürdü ,o ne isterse yapardı ,nasıl onu bırakırda giderdi..Eve vardığında sessizce çantayı masanın üstüne bıraktı annesinin yüzüne bakamıyordu ...Necibe hanım çantayı açtı tek tek kontrol etti ,tamam dedi eksik yok ,herkese nişan ı biz attık diyeceğiz kimseye tek kelime etmek yok ,ve hemen sana başka bir kız bulacağız salon boşa gitmeyecek hemen eşe dosta hatta köyden bakacağız sana ...

Bir hafta sonra çok uzak bir akrabalardan ,yaşı daha 15 olan bir kız bulundu ailesi oldukça fakirdi ,ellerine verilen bir miktar paraya öyle sevindilerki kızlarının gerçekten isteyip istemediğini hiç sormadılar,gelinlik üstüne biraz uzun ve bol gelmişti ama olsun etek ucu kısaltıldı belindende biraz iğnelendi oldu bitti...

Düğün ele güne karşı çok ihtişamlı oldu ,kaynana çok oynadı heryerdede eski gelini hiç istemediğini ve oğlunun vazgeçtiğini,söyledi durdu ama kim nekadar inandı bilinmez..

Sinan melike ile beğendiği eşyalarla döşediği yatak odasına, melikenin ancak omuzlarına gelebilecek çocuk gelinle yürürken ,acaba duydumu içi sızlamadımı diye düşünüyordu,belkide çok kıskanmıştı ve pişman olmuştu ..aklına süreyya düştü ah o olsaydı şimdi yanında ...annesiyle gözgöze gelince titredi ve eşinin eline sıkıca sarıldı odaya girdiler....

3 yorum:

  1. çok hoş bir hikayeydi.Sonunda melikenin o adamdan kurtulduğuna sevindim.Ama malesef kurtulamayan çok Melikelerimiz var....

    YanıtlaSil
  2. üf nefes aldım sonunda...Eline sağlık.Bu da gerçek yaşamdan ha....
    Öpüyorum..

    YanıtlaSil
  3. daha bitmedi ki son bu değil aslında bambaşka...evet malasef çok melikelerimiz var ve onları kullanan çok sinanlar..

    YanıtlaSil