6 Haziran 2010 Pazar

İsmet Teyze

Kayınvalidemin 50 yıllık komşularıyla 40 yıllık komşularının düğününe gittik. Kayınvalidem yaklaşık 10 ay önce vefat etti 6 ay sonrada kayınpederim.Komşularıyla görüşüyoruz ve yad ediyoruz rahmetlileri. Hikayenin kahramanı İsmet teyze 80 küsür yaşlarında belki biraz daha fazla ama hala dik ve gururlu uzun boylu yüzü belki güneşten biraz esmerleşmiş iki yıldır biraz titremesi var sebebi beyindenmiş ama öyle dikkat çekecek kadar değil.
Maşallahı var 4 evlat büyüttü en büyüğü erkek 3 sene önce kanserden vefat etti onun 3 oglu ona kaldı anneleri yıllar once en küçük oğlu 4 yaşındayken ölmüştü yetimleri o büyüttü, okuttu,askerliklerini yaptırdı ve en büyük torunuda evlendirdi. 3 kızınıda zar zor hele büyüğü Seher abla 3 kocadan sonra yerini buldu şimdi hepsine destek o, eşide oldukça ıyı çıktı Seher ablayıda başka zaman anlatırım aslında hayatı bır fılm bugun annesını anlatacagım.seher ablayla dügünden çıktık başım çok kaldırmıyor öyle gürültüleri benide bırakın evim yakın dedi tamam dedik aslında araba baya kalabalık; eltim kaynım 3 çocugu ben eşim neyse sığdık tarif üzerıne evini bulduk bizi bahçesinde çaya davet etti yeşillikler altında çayımızı içerken ölen abisinden bahsetti öksüzlerinden ve laf arasında ölen abisinden daha çok herzaman üvey abisini daha çok sevdiginden...hayret ettim üvey abin mi vardı senin babandan mı ...annendenmi...Annemin dedi, anem babamla evlenmeden once başka bir kocaya varmış.. (onların agzından yazıyorum) İsmet henüz 13 yaşına yeni girmiştiki babası 4 saat mesafedeki ramiz beyin oglu mehmete onu verdi mehmet askere gidecekti gitmeden oğlunu evlendirmek istedi bunun içinde ismet uygun görüldü ona hiç sorulmadı hoş sorulsada ne bilecekti işten başka eş nedir sevgili nedir bilecek zamanı olmamıştı ki atın üstünde gelin oldu.Kadın oldu .Asker karısı oldu.Gebe olduğunu öğrendıler ama haber veremediler doğumuna az kala askerden cenazesi geldi ne olduğunu gene anlamadı..Vah yavrum ne bahtsızmış dediler.Ölenin 40 ıncı gününde bir erkek evlat dünyaya getirmiş adını Murat koymuşlar.İsmet daha çocukken 14 üne girmeden anne olmuş yavrusunu bağrına basmış ama ramiz bey oldukça gaddar biriymiş olanlardan sanki İsmet suçlu gibi ona eziyet etmeye başlamış her yaptıgında suç aramış dövmüş,sövmüş,sevmemiş.Kayınvalidesi nekadar engel olmaya gelinini kollamaya çalışsada kocasına karşı oda ezıkmiş,ezik diyoruzda önceden öyleymiş büyükler ne derse o olurmuş ya ..Bir komşusu varmış çocukları olmamış yada olmuşda ölmüşmü bilen yok,o sever ve acırmış İsmet geline. Komşu bir akşam vakti bir konuşmaya şahit olmuş...Ramiz baba 2 adamla gelini için pazarlık ediyormuş şu kadar daha para verirseniz alın gidin tamam demişler dere kenarındaki tarlanın yanından ertesi gün kaçırılma planı yapılmış. Komşu eşine anlatmış bir bahaneyle ismeti avluya çağırmasını istemiş.Bak kızım seni çok severim bilirsin ama bir şey yapmaya gücüm yetmez seni yarın kaçıracaklar ama bile bilede buna seyirci olamam sen yarın ne diyorlarsa yap tarlaya git şüphelendirme ben bir atla yakınlarda olacagım sana ıslık çalınca oldugum yere gel ve kaç baban bu durumda bırakmaz herhal sakın benden bişey deme başıma sarma pislik adamdır bu,benden bu kadar şimdi git çocuğunu öp kok onu alamazsın sonra zaten bakamaz sana verirler sen canını kurtar ...demiş İsmet bütün gece düşünmüş 2,5 yaşına daha yeni girmiş muratı kokmuş,öpmüş saçından almış 4 tel, kazagını almış ustune yemek dokulmüş ama evlat kokuyormuş sabah olmuş gün ışımadan kalkmış sabah aşını hazırlamış ıkı kaşık çorbayı yutamamış ama kimseye bişey diyememiş ramiz bey iyice doyunmuş geline hade tarlaya demiş İsmet muratını birdaha öpmüş iyice sarılmış ramiz bey bir tekme savurmuş geline yürü diye ...Dere kenarındaki tarlaya varılmış çapaya başlanmış beyde agaç dibinde tütününü tüttürmeye başlamış güneş iyice çıkmış tepeye ve adam kalkmış sen çalışmaya devam et demiş ben şimdi geliyorum yola doğru yurümeye başlamış ismet ardından bıraz ilerlemiş ,3 adam uzaktan belirmiş yanına gelince konuşmaya başlamışlar sesleri belli belirsiz duyuluyormuş adamlardan biri bir tomar parayı vermiş ramiz bey saymış tamam demiş şu yukarıdaki tarlada çapa yapıyor çullanın tepesine bağırırsa ıkı çarpın alın gidin ben görmedim kaçmış derim..ismet bu duyduklarından okadar korkmuştuki bacakları onu taşıyamayacak gibi oldu titreyerek tarlaya döndü bakındı oraya buraya bıraz ilerde komşuyu ve atını gördü koşarcasına vardı yanına komşu hadi kızım allah yolunu açık etsin durma git dedi.ismet dururmu ok gibi fırladı koyluk yerde herkes bılır ata bınmesını atın yularını köyüne çevirdi 4 saatlik yolu 2 saate kalmadan gitti babasının avlusuna indiğinde atının agzından köpük geliyordu ama onu düşünecek halimi vardı kapısını vurduu anacığı açtı sarıldılar..babasıda içerdeydi kapıya çıktı baktı ters ters ne işin var diye anlattı ama babası inanmadı bu evden çıktın bir kere dedi artık onlarınsın..yıkıldı ismet kız,amcası duydu olanları yengesi merhametliydi İsmet kızda emeği çoktu sözünüde dinlerdi amcası aldılar ismet kızı çok ugraştılar ama muratını alamadı ramiz bey kin kusuyordu hakında ileri geri konuşuyordu kimileri inandı kimileri duymadı köyden birileri aracı oldu bır delikanlı vardı adı ahmet eş arardı durumu pek yoktu ama çalışkandı bir tek anacığı vardı oda hastaydı bir kere uzaktan gördü ismet içi ısınmıştı mavi gözleri pırıl pırıl saçları güneşten sararmış sarı bır delikanlıydı olur dedi çok şamatalı olmadan dugunleri yapıldı babası gelmedi anası oturdu oyle ıslak gozlerle kenarda yengesi ve amcası verdiler gururla kızlarını ismet kız kuçuk ama sıcak evinde mutlu oldu koyleride ilk gelin gittigi köyün karşısındaydı bir dere ayırıyordu çamaşırlar orada yıkanırdı bir bebegi oldu oda erkekti adını necdet koydular çocuğu yanında çamaşır yıkarken karşı kıyıda eski kayınpederini görürdü bazen yanında muratı da olurdu ve oradan taş attırırdı sövdürürdü anacığına bakk anan olacak o.....başka piç dogurmuş seni sevmiyor o onun anası kötü kadın o bas taşı derdi olsundu uzaktan da olsa görürdü muratını ..bir kız daha doğurdu adını seher koydular ama hayat zordu küçük bir tarla doyuramıyordu çoğalmışlardı iş aramak için ahmet i yollara koyuldu ıkı ay sonra geldi iş buldum evde tuttum dedi iş gebzede bir fabrikadaydı bir umutla ama gönlünün bır yarısı muratında kalarak yola koyuldular iki göz odalı evde düzenlerini kurdular iki yıl sonra bır kız daha 5 yıl sonrada bir kız daha 4 çocuk oldu hayat devam etti muratı evlenmişti ama anasını hıç istemedi kendi çocukları oldu buyudu ismet kız oldu babanne, annanne hayat onu hiç yıkamadı özlemleri hiç bitmedi ama o bır kadındı anneydi o bizim İsmet teyzemiz şimdi gözümde daha değerli daha büyük ....
İşte boyleymiş sık sık konuştuğumuz normal bir kadın bir komşu teyze ama ne hayat yaşamış aslında her hayat bir film kimisi kısa metrajlı kimisi çok uzun kimi öf ne sıkıcı tekdüze denen,kimide aksiyon dolu dram ve aşk dolu..
Şimdilik bu kadar başka bir hayatta buluşuncaya kadar hoşçakalın......

2 yorum:

  1. peki arkadaşım ölen ismet teyzenin bırakmak zorunda kaldığı oğlu muydu?
    Ama yazını beğendim.Anlatımın çok güzel.Yani bence kalemin ümit vadediyor.....

    YanıtlaSil
  2. Neşem ismet teyzenin ikinci doğan oğlu necdet öldü .Murat hala sağ ve sağlıklı.ama annesini hiç affetmedi.bir kaç kere görüştüler ama hiç sarılmadı uzaktan el öptü o kadar.. Neşem okuduğun için beni çok memnun ettin bende senin bloğuna baktım harika lar. kurslar bitsin biraz işlerim azalsın tektek tekrar okuyup yorum yazacağım.içten ve sevgi dolu yazmışşın.

    YanıtlaSil